Bir kez daha benzeri katliam sahnelerini izliyor, bir şekilde müdahil olmaya çalışıyoruz. Kişisel ve cemaatler alanında duyarlığımız açık. Hükümet de Türkiye’de hiç yaşanmadığı kadar bu duyarlığın ifadesine katılıyor, İsrail Konsolosluğu önünde yaşandığı üzere eylemlere destek oluyor. Ancak bu duyarlığı ve eylemleri sistemli bir desteğe ve çare arama faaliyetine dönüştürme yolunda atılmış adımların yeterli olmadığı ortada.
Gazze konusunda kaygılanıyor, çare arıyor, fakat onu çok az tanıyoruz zaten. Sonuncu Gazze saldırısından bir önce gerçekleşenin tarihini kim bir solukta hatırlıyor? Aslında Gazze 1967 İsrail işgalinden bu yana ne zaman saldırı altında değildi ki… 41 km. uzunluğu ve yer yer 6 ile 12 km. arasında değişiklik gösteren genişliğiyle Gazze Şeridi’nin toplam 360 kilometre karelik ve bir açık hava hapishanesini andıran alanında 1.4 milyon insan sürekli bir şiddete karşı kendini savunmaya çalışıyor.
Bir araştırma yaptım, özellikle Gazze üzerine 2009’dan bu yana yapılmış tek toplantı, konferans ve sempozyum haberine rastlamadım. Atölye çalışmaları gerçekleştirilmiş olabilir. Bir sempozyum düzenlendiğinde ise onu bir sonraki aşamaya ya da eşgüdümlü toplantılara bağlayacak çalışmalar gerçekleşmiyor. Buna karşılık farklı siyasal kesimlerce Filistin başlığı altında özellikle sempozyum şeklinde uluslararası nitelikli faaliyetlerin gerektiği kadar olmasa da düzenlendiği görülüyor. Bu faaliyetlerde Gazze bazen bir başlık altında bazen değiniyle mutlaka beliriyor.
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/yazar/cihan-aktas/19798/eksik-bilgi-fazla-konfor-ve-gazze































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.