• İstanbul 16 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 19 °C
  • Konya 16 °C
  • Sakarya 19 °C
  • Şanlıurfa 23 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 21 °C
  • Bolu 16 °C
  • Bursa 20 °C

Diyarbekir Sohbeti 3

M. Ali ABAKAY

Şehir Araştırmaları Merkezi


Bir şehrin insanı, eğer şehrine dair bilgilerden yana malûmat fakiri ise, o insan için ne denilebilir? Şairin dediği gibi bu insanlar, kentten sürülürse şehirde insan kalmaz. Biz, o denli doğduğumuz, büyüdüğümüz ve yaşadığımız şehre yabancı kalmışız ya da kılınmışız. Tarihe saygının kalmadığı, değerlerin bilinmediği, günübirlik yaşantının herşeyin üstünde tutulduğu devranda, kültürle uğraşanların durumunu adeta yağmur suyunu içmeye zorlanan padişahla vezirinin içinde bulundukları müşkilata benzetirim, çoğunlukla:
-Bu suyu içmedikçe bizden değilsin. Ya içersin ya bu diyardan gideceksin!..
Günümüzde kültürel alanda çalışan, tarihî değerlerle, mimarî eserlerle hemhal olan kısacası şehir araştirmacısı olanlar, vurdumduymazlığa karşı ellerinden geleni yaparken, karşılarına çıkan engellerin çoğu yerel yaşantıda etle tırnak gibi olanlardan gelmektedir. Resmî yetkililerin görev alanlarına giren çalışmalarda daha verimli olmaları için şehir araştırmacılarına dah önemli konularda bilinmeyenlerin ortaya çıkartılması ya da az bilinenlerin ön plâna alınması için destek verilmesi gerekirken,  önlerinin tıkanması hakikatten çalışanları üzmektedir, bu üzme bununla kalmamakta ve bir şehrin geçmişine saygısızlığa, inancın, kültürün ve tarihin bize miras bıraktığı değerlerin zaman içinde ortadan kalkmasına zemin hazırlamaktadır.
Görüştüğüm birçok şehir araştırmacısı bu illetten muzdarib iken ortaya matbû eserlerin ortaya çıkartılması için de çoğu kurumla kuruluş desteğini esirgemekte, araştırmacının umutları kendi şehrini tanıtma yolunda harcadığı emeğini  ve döktüğü alınterini hiçe saymaktadır.
Özellikle akademik çevrelerin bir kısmında aşikârca görülen bilgi devşirmesi, şehir araştırmacılarının sıkıntılar içinde olmasına sebebiyet vermektedir. Bizde şehir araştırmacılarının üniversitelerde istihdam edilmemiş olması ve sıklıkla üniversite senatolarının yabancı dil sendromunu yaşatmaları, sınav dayatmaları ve akademik yeterlilik koşulları, bu alanda çalışmalarını yürüten, kendince şehre değer katan, renk veren şehir araştırmacılarının rahat yüzü bulamadığı için elindeki zengin dokumanterin zaman içinde heder olmasına sebep olmaktadır.
Önceki yazılarımızda da ele aldığımız bu önemli hususa cevap veren olmadı. Muhakkak akademisyen camiasından kimileri, yaptıkları çalışmaları ya yeterli görmekte ya da şehir araştırmacılarının üniversite kapsamında yeri olmadığında hem fikirdirler. Belki bu ifade amacını aşmış gibi görünebilir. Ellisini çoktan aşmış ve ömrüne birçok araştırma, çalışma, kitap, sempozyum, konferans sığdırmış olan araştırmacıları okula yeni başlayan talebe gibi görme anlayışı ortadan kaldırılmadıkça, şehir araştırmacılarından faydalanmak ve tecrübelerini çalışmalara yansıtma söz konusu olamaz. Zaten istenen rahat bir çalışma alanı bulmak ve bu araştırmalardan herkesin faydalanmasıdır. Bu yönüyle kimsenin bir unvan beklentisi söz konusu da değildir. Şayet üniversiteler şehir araştırmacılarına böyle bir imkân tanırsa her üniversitede istihdam edilecek kişi sayısı beşi geçmeyecektir. Çoğu devlet memuru olan, bir kısmı emekli olan şehir  araştırmacıları için mekân hazırlanırsa, ortaya oldukça önemli bir kütüphane de çıkacak, belgeler-fotoğraflar araştırma amaçlı herkesin faydalanacağı merkezde bulunacaktır.     
Gördüğümüz kadarı ile günün ulaşım ve haberleşme imkânları, dünün seyyahlarının çektikleri sıkıntılar karşısında  bizim için vaz geçilmez nimet olarak görülmekteyken hala gezmeyi, dolaşmayı, şehrilerin tarihî, arkeolojik ve mimarî zenginliklerini görmekten kendimizi imtina etmemiz, anlaşılır bir durum değildir.
Şehirler hakkında bilgilere ulaşım kolaylığı o kadar rahat olmasına rağmen sanal ortamdaki kirlilik o denli fazla görünmektedir. Sanal ortama dayalı bilgilerden devşirilen kimi yazılarda rastlanan yanlışlıklar, eksiklikler ve yayınlanan he rbilginin doğru olduğu kanaati, çoğunlukla şehir konulu çalışmalarda bulunanların dikkat etmeleri gereken önemli hususlardandır. 
Evet, amacımız her şehirde bir Şehir Araştırmaları Merkezi’nin kurulmasıdır, diğer yazılarmızda ve sohbetlerimizde belirttiğimiz gibi. Bu gerçekleşecek olan merkezlerin gecikmemesidir, amacımız, bunca yazıya konu edişimiz. Konu önemli olmasaydı, birkaç yazıyla geçiştirir ve üzerimizdeki sorumluluğu kaldırırdık. Gelin görün ki ülkede insanın böyle bir konuda bugüne kadar olmamış bir şeyi, düşüncede olan bir kuruluşu bir şehirde değil her şehirde gerçekleştirme arzusu, deveye hendek atlatmakkadari zordur. 
Biz, bu zorluğa göğüs gererek, amacımıza ulaşıncaya kadar ve bu eksikliğini gördüğümüz Şehir Araştırmaları Merkezi’nin her şehirde kurulmasını görünceye kadar rahatımızı seve seve bozmaktan sitem etmeyiz. 15.07.2012
-devam edecek-

Bu yazı toplam 1522 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim