Alev Erkilet önemli sosyologlarımızdan. Onun, sosyoloji biliminin ülkemizdeki basmakalıp, toptancı, seçkinci mahfillerinin aksine bir duruşu var. Hâkim sosyolojik çevrelerin ötekileştirdikleriyle, dışladıklarıyla ilgileniyor. Ötekilerin, esmerlerin ve ezilmişlerin hikâyeleri peşinde. Güçlülerin ve ezenlerin değil. Erkilet, 2015 yılı Mayıs ayında Büyüyen Ay Yayınları tarafından yayınlanan “Ele Geçirilemeyen Toprak & Kuzey Kafkasya” kitabında da Slavların ötekileştirdiği, topraklarını işgal ettiği Çeçenleri ele alıyor. Çeçenlerin ve Dağıstanlıların mücadelelerini…
Kitabın ilk baskısı 2002 yılında yapılmıştı. O zamanlar Kafkasya’daki mücadele bütün sıcaklığıyla Müslümanların gündemindeydi. Henüz Irak işgal edilmemiş, Suriye’de iç kargaşa başlamamıştı. Doğal olarak Müslümanlar Kafkasya’daki bu mücadeleye kulak kesilmişlerdi. Çarlık Rusyası’ndan bu tarafa toprakları işgal edilen, inançlarını yaşamaları yasaklanan Çeçenler ve Dağıstanlılar sürekli bir direniş halindeydiler. Ufak fasılalarla kesilen bir direniş. Yüzlerce yıldır süren bir özgürlük savaşı… Çarlık Rusyasından sonra kurulan emperyalist SSCB’nin yıkılmasıyla birlikte Kuzey Kafkas halkları için bağımsızlık umudu doğdu. Fakat Rusya, SSCB’nin dağılmasıyla oluşan devletleri tekrar kendi çatısı altında toplamak için Bağımsız Devletler Topluluğu adıyla yeni bir yapılanma başlattı. Çeçenistan bu yapıya girmek yerine 1991 yılında bağımsızlığını ilan ettiler. İlk seçimde Cahar Dudayev %92 oyla devlet başkanı oldu. Rusya için bu kabul edilemez bir şeydi. 1994 yılında Rusya Çeçenistan’ı işgal etti. İki günde alınacağını iddia ettikleri Çeçenistan’da savaş hâlâ devam ediyor. İşte bu yönleriyle 2000’li yıllarda Çeçenistan mücadelesi bütün sıcaklığıyla gündemimizdeydi.
Devamı: http://www.dunyabizim.com/Manset/21987/dunden-bugune-cecen-ozgurluk-mucadelesi.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.