Babamdan dinlemiştim-o şimdi 85 yaşında- bir adamın hikâyesini:
-Gençtik, paraya para demediğimiz günler. Şehirde Memurlar Kulübü var. Kimisine göre Tüccarlar Kulübü idi. Ben de birkaç okulun onarım ihalesini almış biri olarak, oraya gidiyordum. Burası şehrin zenginlerinin, kaymakamların, hakimlerin, savcıların geldiği bir yer. Kumar da oynanıyor, açıkça.
Deşiyorum, geçmişe doğru yaşantısını:
-Peki para kaybettin mi?
-Buraya gelen kumar oynamasa bile dışarıda harcadığının on katını bırakır. Bahşişi cabası.
Anlıyorum, babamın o zaman kumar oynadığını, elit tabaka arasına girmenin bedelini ödediğini.
***
Ustabaşı, gülüyor elinde olmadan. Yaptığı bina, şehrin çok katlı belki ikinci, üçüncü apartmanı. Çok zengin olan inşaat sahibi bozulsa da belli etmiyor.
Babam, meseleyi gülenden şu şekilde naklediyor:
-…........ İsimli kişinin yanında çalışıyorum. Yaşlı biri. Yaptırdığı binayı arada bir görmek isterdi. Bir gün tekrar geldi. Bana sordu:
-Bu bina kaç sene dayanır?
Ben de kendisine yüz sene kadar ayakta duracağını söyledim.
Verdiği cevaba elimde olmadan güldüm:
-O zaman tamir ederiz.
Elindeki bastona dayanarak gelen Diyarbekir Efendisi zaten seksenine merdiven dayamış. Oldukça bozuldu. Beni çok sevdiğini de biliyorum. Bana neden güldüğümü sordu. Cevap versem dert vermesem işten atılıırm. Güçlü ve etkili biri. Aynı zaman meclisin ilk mebuslarından biri.
İşin kötüye varacağını bildiğimden açıkça cevapladım:
-Efendim, yaşlısınız. Yüz sene kadar yaşayacağınızı söylediniz. Ben ona güldüm.
Şehir Beyefendisi, hiçbir şey demedi. Teşekkür etti, sadece ve gitti. Ertesi gün beni çağırdı, binayı olduğu gibi bana verdi. Kendisini ibadete teslim etti. Dünyadan el eteğini çekti. Benim zengin olmamın ilk basamağı bu şekilde başladı, bugünlere geldim.
***
Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahirete çalışma prensibini hayatına ilke kılmamış olanların ilk şarta bağlılıkları, zama içinde sekseninde olmasına rağmen yüz sene sonrasına dair yaşayacaklarına dair bir güvence olur mu?
***
Şair Yazar Gönül Adamı Abdurrahim KARAKOÇ, dünya değiştirdi. Mekânı cennet olsun. O bu dünyaya değer vermedi, daima insanlığa ve erdeme hizmet etti, öbür dünyayı daha üstün tuttu. Kendisini rahmetle anıyoruz.
08.06.2012
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.