Ezber, ezbere dayalı eğitim gibi kavramlar hep menfi anlamları çağrıştıran kavramlardır. Ezber belki de birkaç yüzyıldır yönümüzü dönmüş olduğumuz “Modern Batı’nın” eğitimini öncelemek ve “geleneksel eğitim”le ilgili menfi çağrışımları arttırmak için seçilen bir tanımlamadır.
Bunları geçenlerde elime geçen bir küçük kitapçık vesilesiyle hatırladım. “Akaid ile ilgili klasik olarak neler okunabilir? Basit bir dille yazılmış hangi eserler var” diye konuşurken, bir hocamız, hemen dağınık kitaplığındaki kitapların arasından bir küçük risaleyi aldı ve hemen elime tutuşturdu. Bu arada dışarıdan bakınca dağınık görülen bu kitaplık aslında dağınık değilmiş, hocamız istediği küçük bir kitabı hemen buldu. Henüz emekleme aşamasında olan Arapçamla 3-4 sayfa okuttu; bir iki kelime dışında bilinmedik bir kelime bulunmuyordu.
Her şey gibi cüzler de, ilmihaller de değişiyor
Burada lafı dağıtmadan hemen bu eserden bahsetmek istiyorum. Eser meşhur âlim Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin kaleme aldığı bir Akaid kitabı. İsmi Akidetü’l İman. Kitabın sonunda kitapla ilgili yazıdan öğrendiğimize göre İbrahim Hakkı Hazretleri, kitabı ölümünden dört yıl önce kaleme almış.
‘Ey oğul!’ seslenmesiyle başlayan kitapta temel Akaid konuları soru cevap şeklinde ele alınmış ve başta bahsettiğim gibi sade bir dil kullanılmış. İman, İslam, peygamberlik, melekler, kabir gibi konular adeta formülleştirilerek ele alınmış. Şöyle sorulursa şöyle cevap verirsin gibi bir şablonla konular sıralanmış.
Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/21785/egitimde-ezberin-yeri-ve-akidetul-iman.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.