• İstanbul 18 °C
  • Ankara 18 °C
  • İzmir 21 °C
  • Konya 21 °C
  • Sakarya 22 °C
  • Şanlıurfa 26 °C
  • Trabzon 18 °C
  • Gaziantep 25 °C
  • Bolu 20 °C
  • Bursa 21 °C

Eleştirmenin handikapı ideolojik körlüktür

Eleştirmenin handikapı ideolojik körlüktür
100 öykü üzerinden edebiyat dünyasını mercek altına alan eleştirmen yazar Necip Tosun, kaleme aldığı “Öykümüzün Sınır Taşları” adlı kitabı anlatırken eleştirmenliğin handikapının ‘ideolojik körlük’ olduğuna dikkat çekiyor.

“Amacım hem öykü tarihimizde iz bırakmış önemli kitapları hem de beğendiğim kitapları bir araya getirerek yararlı bir kaynak ve öznel beğeni kalıplarını aşmış bir kılavuz kitap oluşturmaktı.” diyorsunuz. Eninde sonunda öznel bir değerlendirme olmasından nasıl uzak tutabildiniz bu çalışmayı?

Eleştirmen, okur ile metin arasında bir köprüdür. Okuyucunun, metne ulaşmasını kolaylaştırır, onun atladığı yerleri işaret eder, eserin kapısını aralar. Ama bu olumlu fonksiyonları yerine getirebilmesi için de eleştirmenin pek çok donanıma sahip olması gerekir. Eleştirmenin öncelikle, ciddi bir kültürel birikime, geçmişi yorumlama, geleceği sezebilme öngörüsüne, sanatkârane bir sezgiye ve bitmek bilmez bir sabra ihtiyacı vardır. Yapı olarak da nefsani ve kişisel zaaflarından arınmış sağlam bir karaktere sahip olması gerekir. Bu nitelikleri taşıyan eleştirmenlerin elinden çıkan eleştirilerin, mevcut sanat edebiyat ortamına, okura, yazara ciddi katkılarda bulunacağına şüphe yoktur. Değersiz ve kalitesiz olanla olmayanı birbirinden ayırt eden okura bir yığın dolambaçlı yoldan önce kılavuzluk eden, sanatçıları besleyen, onların eserlerini gün yüzüne çıkartan eleştirinin önemini tartışmak bile gereksiz.

Eleştiri kurumunun önündeki en büyük engel ise ideolojik körlüktür. İdeolojik eleştirmenliğin en önemli göstergesi görmezlikten gelmek, yok saymaktır. Çünkü yazı dünyasındaki haksızlık sadece anarak değil bazen de yazmayarak, bilerek üstünü örterek gerçekleşmektedir. Burada dikkat çekici olan bilinçli bir bilmezlik sergilenmesidir. Hiç kuşkusuz politik yaklaşımın tek ölçüt olduğu bir edebiyat ortamı kabul edilemez bir durum. Dolayısıyla eleştiride estetik ölçütler öne çıkmalı. Ancak, sanat-edebiyatta politik ayrışmanın edebî eser değerlendirmelerinde tek belirleyici olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Oysa eşitliğin, adaletin sağlanmadığı yerde haksızlık vardır. Bu yüzden edebiyat ortamında yaşanan bu adaletsizliğin en büyük sorumlusu da eleştiri kurumu, dolayısıyla mafya, çete, ideolojik dayanışma türü oluşumlardır

YAZAR YAŞADIKLARINDAN SOYUTLANMAZ

Öykümüzün Sınır Taşları'nı hazırlarken dar görüşlü, tek açılı, ideolojik ve duygusal yaklaşımlardan uzak durmaya, kalıplaşmış beğenilere teslim olunmamaya çalıştım. Seçilen eserin hem estetik, sanatsal açıdan güzel olması hem de öykü tarihimiz açısından bir önemi olması temel ölçütüm oldu. Öncelikle kitap öykü tarihimizi yansıtsın, bir öykü tarihi panoraması ortaya koysun çabasında oldum.

Bir yazarın en iyi kitabını belirleyecek genel geçer bir yöntem yok, diyorsunuz. Sizin bu seçkiyi yaparken yol haritanız neydi?

En iyi kitap yargısı elbette bakış açısına göre değişebilir. İşin çıkış noktası “bana göre” yaklaşımıydı. Bu “bana göre”nin içi iyi doldurulabilir, gerekçeleri iyi oluşturulabilirse işin içinden çıkılabilirdi. Ben bu yazarların tüm kitaplarını okuduktan sonra böyle bir “seçme” işine başladım. Çalışma tamamlandığında, en azından okurun kitaplığının bir rafında, 100 öykü kitabından oluşacak ortaya kullanışlı, kılavuz niteliğinde bir “öykü kitaplığı” çıkmış olacaktı.

Kuşkusuz seçme yapmak her zaman sıkıntılı ve tartışmalıdır. Bir seçimin, yapan için karşılığı, temelleri ve gerekçeleri olsa da her durumda öznel bir yanı ve “kendine göre”si vardır. Çünkü sonuçta her yargı, her seçim özneldir ve bir teklifi, iddiayı kapsar. Seçim bir beğeniyi yansıtır, bir objeyi dışarıda bırakır bir objeyi içeri alır. Ancak bu öznelliğin içine, sevgi, değer, adalet, birikim, çaba katıldığında keyfilikten uzaklaşır ve adalete yaklaşır. Bu ise hakkaniyet, adalet, vicdan, ahlak yanında yansız, tutarlı, ilkeli bir tutum gerektirir. Bunu sağlamaya çalıştım.

Devamı için: http://www.yenisafak.com/hayat/elestirmenin-handikapi-ideolojik-korluktur-2545900

Bu haber toplam 905 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim