• İstanbul 15 °C
  • Ankara 5 °C
  • İzmir 15 °C
  • Konya 9 °C
  • Sakarya 9 °C
  • Şanlıurfa 17 °C
  • Trabzon 13 °C
  • Gaziantep 14 °C
  • Bolu 7 °C
  • Bursa 15 °C

Ey Nefsim 7

M. Ali ABAKAY



Ey Nefsim, sessiz çığlıklarım kaybolur içimde, kimseninm duymasını istemiyorum yalnızlığımın. Sözlerim geri geir, yankısına tahammül etmeyenler, aksini bende bulmak istemez. Hasretin yüreğimi lime lime ettiği ve beni Mecnun'a çevirttiği demde kimsenin içime akıttığım gözyaşlarının tuzluluğundan haberdar olmadığını belirtmeme gerek var mı?
Ey Nefsim, nice güz mevsimi yaşadım baharlarda. Gençliği, güz yapraklarına musavî, saçı yaz mevsiminde dahi karı erimeyen  dağların rengiyle eş biri olarak, her zaman sabrı Eyyubça meslek edinen asrın dervişi olamaya aday kimliğime tahammül etmeyenlerin ismimize gösterdikleri reaksiyon, bana sabırlı olmayı öğretti; sabrederek yola düşen karınca misali, ateşe ağzındaki bir damla suyla koşan kertenkele gibi ömrün meyvelerini devşirme sonunda bizi şair kıldı da buna da tahammül etmeyenler, kendilerini dev aynasında görememenin suçunu üzerimize atınca, işlenmedik günahların vebalini omuzlarımıza yükleyenler, bizi mağdur etme adına işlenmedik cinayetlerin katili olarak gösterme azminde birbiriyle yarışır oldular.
Ey Nefsim, ismine kasem ettiğimiz adına derim ki ne kadar sıkıntı olsa ne denli ezaya muhattab kılınsak ve ne kadar yalnızlığa terk edilsek ve ne kadar ötekileştirilsek, o kadar istediğimize yakınlaşırız, O'nunla birleşiriz. "Vuslat" o denli ırak iken beri gelir, adına "Hasret" dediğimiz, hayallerimizi süsleyen beklentimiz o denli canlılık kazanır. 

Ey Nefsim, biz, sabrı meslek edinmekle, birçok şeyi kabul etmeme yolunda alnı açık başı dik biçimde yürürken, insan olduğu söylenilen fakat davranışlarıyla insanlığı katleden kimlik sahiplerinin timsah göz yaşlarının oluşturduğu denizde elbette kopartmaya çalıştıkları tufanda sağ salim karaya çıkmayı göze almışız. Bırak birçok badire atlatmış benliğimiz, en iyi tuzaklarında bile gün ışığına çıkma yolunda bize bir zarar veremez.
Ey Nefsim, sabırlı olmayı öğren, bil, ruhunun en ücra köşelerine, kıvrımlarına bunu emdirt, sindir. Bil ki sabırlı olma, herkesin kârı değil. Sabrı meslek edinmek de kolay değil. Aç kalırsın, bırakılırsın, en şeddit yollara baş vuranlar, senin vaz geçmeni bekler ve vaz geçişinle beraber seni kendilerindne bilir, sana birçok kapı açarlar. De ki onlara, seni bunca sıkıntıyla muhattap olanlara: Ben, sadece O'nun dediğini kabul ederim ve O'ndan başkasını kabul etmem, kendi varlığımın inkârıdır. Kim kendisini inkâr edebilir!..
Ey Nefsim, gör o zaman asrın kaç Bilal'e sahip olduğunu, "Vahid" diyen dillerin, "Ehhad" diyen gönüllerin, "Vahdet" diyen kimliklerin yanında bırak ismimiz bilinmesin. Sıcak yaz kumunda, her çeşit sıkıntıya, ezaya karşı istediklerini alamamanın vermiş olduğu delilikle akıllarında işkencenin her çeşidinin boşa çıkması karşısında, istediğine kavuşamayanların çaresizliğini düşündün mü? Onların sonunu ve Bilal'in dünden bugüne unutulmayışının farkına vardın mı? O kara derili ve istediğinin ne olduğunu bilen Bilal ve karşı tarafta Efendileri(!)
Ey Nefsim, sabrı meslek edinmişsen Eyyubça, Yusufça arda kalan sıkıntılar gelip geçecektir. Bakma insanoğluyuz, kimi zaman sitem eder, dururuz. Bakma, kimi zaman bunalırız, sıkılırız. Fakat kendine Bilal'i emsal aldığın zaman, O'nun hayatını düşündüğün vakit, O'nun gibi ısrarlı olduğun sürece ne yapılırsa yapılsın, istediğin gerçekleşecektir, tüm olumsuzluklara rağmen.
Ey Nefsim, Bilal'e denilmiş ki, "Kalk da eskisi gibi bizi davete çağır." O Bilal ki O'nun aralarından ayrılmasıyla, eskisi gibi tamamlayamamış, çağrısını. Çünkü O'nun gitmesiyle birlikte aşk artmış, fakat aralarındaki yokluğuyla söyleyememiş, tamamlayamamış çağrısını.  
Ey Nefsim, kalk ve söyle şimdi: İçinizde Bilal olmak isteyen var mı? Lüks plazalarda, vilalarda, tatil beldeleri'nde, köyleri'nde, sarayları aratmayan konaklarda, debdebenin, israfın, her türlü müsrifliğin birbiriyle yarıştığı mekânlarda, kendini Bilal sananların ütülü elbiseleri, kravatlı gömlekleri, sinek kaydı traşları ile başkasını eğlendirme üzerine kurulu tavırları, sana neyi hatırlatır?
Ey Nefsim, bazen laneti hak etmez mi, kimi görüntüler ve bazen "Çıkar derviş dilinin altındaki baklayı" demek, hayırsızlığa mı işarettir? Bazen bunu da dememek için insanındaha sabırlı olması gerekiyor, Bila'i üzmemek için, Bilalî anlayışı incitmemek için.

 

01.05.2012 

Bu yazı toplam 1478 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim