• İstanbul 18 °C
  • Ankara 19 °C

Fatma Gülşen Koçak: Yanlış Batılılaşma değerlerimizden uzaklaştırdı

Fatma Gülşen Koçak: Yanlış Batılılaşma değerlerimizden uzaklaştırdı

18. ve 19. yüzyılın reformlarla dolu olduğunu ancak bunların ‘batılılaşmak’ adına değil, ‘modernleşmek’ için bir çaba olduğunun altını çizen Prof.Dr. Salih Tuğ, Cumhuriyet devri rejiminin batılılaşma hareketinin ise bir hayranlık ve slogandan ibaret olduğunu vurguladı. Prof. Tuğ, “Cumhuriyet devri biraz daha zorlamalarla daha çok ‘batılılaşalım’ derken, geleneklerimizden ve kendi sahip olduğumuz toplumsal değerlerden bizi uzaklaştırdı” tespitinde bulundu.

Prof. Dr. Salih Tuğ, 18 ve 19. asırlarda Osmanlı imparatorluğunun modernleşmek için reformlarla dolu bir politika izlediğini söylerken, Cumhuriyet Türkiye’sinde ise farklı bir yola girildiğine dikkati çekti. Prof. Tuğ, “Ama Cumhuriyet devrinin başlangıcından itibaren başlayan rejim ise bir slogan ile batılılaşma programını sadece benimsemiştir. Bu batı hayranlığı meselesidir. Toplumların birtakım psikolojileri vardır. Bazı hallerde, bazı zamanlarda toplumlar, kendi dışındaki birtakım toplumların gidişatına ayak uydurmaya çalışırlar. Bunu bir marifet sayarlar. Cumhuriyet devri böyledir” dedi.

Türkiye’nin yaşayan insan hazinelerinden biri olan ilim ve irfan dünyamızın kıymetli isimlerinden Muhterem Prof. Dr. Salih Tuğ Hocamız ile hayatının dönüm noktalarını, günümüz insanının yaşadığı buhranları ve çıkış yollarını konuştuk.

Üniversitede intisabınız nasıl oldu?

Ben hukuk fakültesinde okurken abimin ticarethanesi vardı. Fuat Sezgin oraya gelip giderdi. Abimle konuşurdu daha çok. Sezgin beni Zeki Velidi Togan hocaya götürdü. Ben hukuk fakültesini bitirmiştim.

O zaman ne yapayım, diye düşünüyordum. Zeki Velidi Togan tarafından edebiyat fakültesindeki İslam araştırmaları enstitüsü yeni kurulmuştu. Fuat Sezgin, hocamızın da gayretleriyle kurulmuş olan o müesseseye asistan olarak alınmamı uygun gördüler ve ben orada doktora çalışmalarına başladım.

 

Zeki Velidi Togan hocamızın kontrolünde ve onun himayesinde derslere başladık. Daha sonra 1960 senesinde Fuat Sezgin, darbelerin getirdiği bir akıbetle maalesef üniversiteden ayrılmak mecburiyetinde kaldı. Bütün Türkiye’deki üniversitelerden ayrılan hocaların hocaları arasında o da ayrıldı. Ve üniversiteden atıldılar, tuhaf bir şey! İşine son verildi.

1960 darbesi onları da mağdur etti değil mi?

Menderes’e karşı yapılmış olan darbe çok kimseyi mağdur etti. O da Almanya’ya gitmek mecburiyetinde kaldı. Bu atılmadan sonra Türkiye’de iş bulamadı, bulamazdı. Kendisi tekrar üniversitelere giremezdi. Almanya’da doktorasını yapmış bir kimseydi. Eski hocalarına mektuplar yazdı. Ben onlara şahidim. O mektuplar üzerine kendisini davet ettiler ve Almanya’da Frankfurt Üniversitesi’nde doçent olarak vazifeye başladı.

Benimle irtibata ancak “eski hoca-talebe” ilişkisi şeklinde kaldı. Ben tabii İstanbul’dayım ve İslam Araştırmaları Enstitüsü’nde asistanıyım. Öylece doktoramı, daha başka hocaların yanında olmak üzere onlardan da istifade etmek suretiyle edebiyat fakültesinde tamamladım.

Eskiden Kur'an öğretenler cezalandırılırdı

Çocukluk yıllarınızda dini eğitim alanında baskılara şahit oldunuz mu?

Var tabii. Kur’an-ı Kerim dersi tamamen devlet tarafından kontrol altında tutuluyordu ve yasaklanmış vaziyetteydi. Böyle tek tük Kur’an kursları da baskınlarla kapatılır ve kim eğer Kur’an-ı Kerim öğretiyor olsa onlar da cezalandırılırdı.

İlim hayatınızda hangi mücadeleleri verdiniz?

Mesleki hayatımda karşılaştığım birtakım zorlukları veyahut merhaleleri hep yene yene ilerledim.

İleri ki senelerde de hukuk fakültesindeki çalışmalarımda yüksek derece almak benim için önemli değildi. Sınıfı geçmek önemliydi. Normal kâh orta, kâh iyi, kâh da peki iyi almak suretiyle bazı derslerden başarılı oldum. Diplomayı almaya hak kazandım.

Devamı: https://twitter.com/fgulsenkocak/status/1597305217602551809/photo/1

Bu haber toplam 433 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim