“Sezaî KARAKOÇ Üstadımıza İthaf”
Çoğu Kişi "Hayırlı Cumalar" demeye başladı, biz de onları taklid ederek, "Hayırlı Cumartesiler, Hayırlı Pazarlar" desek, suç olur mu? Yalnız bu konuda GSM Operatörleri mesaj ücreti almayacaklarına söz vermeli. Ben, bu yüzden "Her Cum'a" mesajına cevap vermiyorum.
***
Ayetli-Hadisli mesajlar atarak Cum'a Günü'nü hatırlayanlar, hatırlatanlar, bir de Cum'a'nın Yolu'nu bilselerdi de... Onların bildikleri Cum'a'nın Yolu, " Birahaneci Cum'a" ...
*** Dün Cum'a'ya rastladım, Danıel Defoe'nin Robinson Crusoe Romanında. Boynu büküktü, aslında. Bu romanın kahramanı olmaktan sıkılıyordu. Yamyamlara yem olmayı arzuluyordu. Bir Yamyamlardan kurtarılan birinin bu işi profesyonelce yapan diğer Yamyamların eline düşmesinden muzdaribdi. Daniel Defoe’nin yaptığı intihalde kendisinin isminin kullanılmasından da artık rahatsızlık duyduğunu belirtmişti. Romandaki isminin değiştirilmesini isteyen Cum’a, Afrika’nın içinde bulunduğu sefaletin, sıkıntının, yoksulluk ve yoksunluğun müsebbibi olarak beyazları gösterdi.
***
Cum’a Günü, alışverişi öğle vakti kesmeyenler, fotür şapkalarını yarım yamalak başlarından çıkarıp, “Hayırlı cumalar” der dururdu. Hay, Cum’a kadar başınıza taş düşsün!...
***
Bizim anlı-şanlı, kılıncı kanlı, kıymeti kendinden menkul, kendisinden hesap sorulamayan, basınımızda da arada bir Cum’a Günü, hutbelere rastlanır oldu. Hatta hata olarak kimilerine Cum’a yazısı-sohbeti yazdırılır oldu, Aklıma gelen, “Bunlar günah mı çıkartıyor” desem, benim Cum’a Günü’mde günah çıkartmak yok, olmadı, olmayacak. Desem ki, “Yaptıkları karşısında utangaçlıklarını gizlemektedirler.” Ben, kendim buna da inanmam… Mutlaka Bâb-ı Âli, çoğunlukla İki Telli olunca, daha çok kazanma yarışına girmektedir. Adamlar, Cum’a Günü ek vermeye de başlamışlar.
***
“Onlara Cum’a Günü’nün kutsallığını anlat” demiş miydi, Sezai KARAKOÇ? Demiştir de ben unutmuşum, Bu Cum’a Günü üzerindeki baskı, Taksim’e Cami meselesine dönüşmüştü, bir zaman… Cumartesi Günü’nü ve Pazar Günü’nü savunanlar, Cum’a Günü için fetva verirken, dayanaklarını bir bir sıralıyordu. Gelin haftanın Çarşamba Gün’ü resmî tatil olsun. Herkes eşit hale gelsin!.. En azından haftanın altı günü çalışır, GSMH’yi daha bir artırırız. Kimseler de incinmez ve incitilmez bu sebeple.
***
İsmi Cum’a olanlara “Neden ismin Cum’a ?” diye sual edilse, “Cumartesi-Pazar “ olsa daha iyi mi olurdu?” cevabı, ne kadar şık olur? İngilizî Lisan’da “Friday mıydı, Cum’a?” İsmi Cum’a olanları Friday şeklinde çağırsak, daha mı asrî oluruz? Saturday ismini taşıyanları hiç gördünüz mü? Görenler, ne olursunuz, beni bu dertten kurtarın, Yecuc-Mecuc aşkına!.. Taptığınız kutsal değerlerinizin aşkına, beni aydınlatınız!...
***
Bir Cum’a Günü başladı, çok şey. Dünyamın değiştiği o gün, gittiğim Cum’a Namazı’nda Hutbe’nin mevzuû, “AIDS” idi. İmam, bize AIDIS’ten korunma yollarını anlatmaktaydı. El-insaf!... “Biz, bu virüsü taşımaya aday insanlar mıyız?” sualini eski Cum’alarda cemaatin sual etme hakkı aklımda iken, bu kural kaldırıldığı için soramadım.
***
Cum’a Günü, camiî avlusunda satış yapanlara bakıyordum. Herkes bir şeyler satarken, boynunda bir tabela taşıyan bizim meczub’a baktım. “ Sen bu gün ne yaptın? “ sorusunun yer aldığı fiber-glass, herkese hitap ediyordu.
***
Her Cum’a Günü, camiî cemaatinden yaşlı olanların elinde yabancı menş’eli esanslarla cemaat, kokulandırılıyor. Esansların üstünde “alkolsüz” yazıyormuş, ondandır serbestçe kullanıyorlar. Bir sevap uğruna Ya Rabb, insanlar ne paralar harcıyor?
***
“Cum’a” denildiğinde, mesaîden kaçtıklarına dair rapor tutulan insanları tanıyorum, hasta olduklarını ve bu sebeple hastaneye gittiklerini belgelemelerine rağmen, zor duruma düştüklerini, muhataplarının hastahaneye gitmediklerini belgelediklerini, buna dair şahitleri olduğunu söylediklerini biliyorum. Cumartesi ve Pazar, ellerinde tapu gibi belge olanların, nereye gittiklerini kimse onlara sormadı.
***
Her şey, Cum’a Günü başladı, Efendim. Bu yazıyı, yazarken günlerden Cum’a idi., her tarafta kar vardı, mübarek sicim sicim yağıyordu. Her taraf bembeyazdı, tertemizdi.
***
İnanmıyorsanız, evimdeki cümle kapısı kamera kayıtlarına bakarsınız, evden o gün hiç çıkmadım.
****
Can sıkıntısından ve daima yazdığım siteye yazımı yetiştirmek için konu bulamayınca “Hayırlı Cum’alar” yazısını yazdım.
***
Bu yazımı okuyan kimi gazete yazarları çıkar da “Bana iş bulabilir” diye düşündüm. İsterseniz Cum’aertesi ve Pazar için yazı da yazabilirim.
****
Bir zamanlar, şu savunma gibi açıklamalar duymaz değildik, açıkçası:
Bakın Efendim, ben Cum’a Günü doğmuşum, ismim Cum’a değil, yalnız. Babam, beni hiç Cum’alara götürmedi. Ben kendim gittim. Babamın bir suçu yok, aslında. Evimize her gün giren güneşle beraber bir de sizin okuduğunuz gazete girer. Ben gerçekten üzgünüm, Efendim.
***
Gel onlara Cum’a Günü’nün kutsallığını anlat!...
***
20.02.2012
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.