• İstanbul 10 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 12 °C
  • Konya 3 °C
  • Sakarya 2 °C
  • Şanlıurfa 12 °C
  • Trabzon 15 °C
  • Gaziantep 8 °C
  • Bolu 11 °C
  • Bursa 7 °C

Gırnata ve Kurtuba sokaklarında şiirsel bir gezinti

Gırnata ve Kurtuba sokaklarında şiirsel bir gezinti
Mesut Doğan, 'Endülüs: Düşlerin Son Sığınağı' adlı kitabında, Endülüs’e dair gezi notlarını edebi bir dille okuyucuya aktarıyor. İsmail Kaplan yazdı.

Turist olmak ile seyyah olmak arasında ciddi bir fark var. Turist fotoğraflarlar biriktirir, seyyah ise hatıralar. Seyyah, gezdiği yerin tarihine ve kültürüne de bir gezintiye çıkmış olur aynı zamanda. Turist için bir şehri gezmek, bir müzeyi gezmekten farksızdır. O şehrin dokusuna değmeden, kokusunu içine doya doya çekmeden gezisini tamamlar.

Mesut Doğan’ın “Düşlerin Son Sığınağı: Endülüs” kitabını okuduğumda, kendisinin baştan sona bir seyyah olduğunu fark ettim. Gerek kitap boyunca sürdürdüğü anlatım dilinin şiirselliği, gerek anlattığı mekânlarla bir duygusal bağ kurmuş olması, bende bu izlenimi oluşturdu. Kitabı okurken sanki ben de yazarla birlikte Endülüs’ün efsunlu atmosferine bir seyahat gerçekleştirdim.

Kitap, ana teması El Hamra Sarayı ile Kurtuba Camii olmak üzere, İspanya’da İslâm’ın izlerinin bulunduğu üç şehirden bahsediyor. Yazarın ziyaret ettiği bu şehirler GırnataKurtuba veSevilla. Zaten yazar daha kitabın başında, bu kitabın öncelikle El Hamra Sarayı’nı anlatmak olduğunu söylüyor.

El Hamra’ya bakış

El Hamra Sarayı, Endülüs’te kurulan son ve en uzun ömürlü devlet olan Beni Ahmer Devleti’nin ilk sultanı I. Muhammed tarafından inşasına başlanan, sadece bir saray değil; sayıları altıya kadar çıkan sarayları, bir camisi, kışlaları, dükkânları bulunan, duvarlarla çevrili bir şehri andıran büyük bir yapı.

El Hamra Sarayı’nın, her tarafını çevreleyen su yolları ve birbirinden güzel, yazarın tabiriyle cennet bahçelerini andıran bahçelerinin yanında belki de en bilinen özelliği, her bir duvarını süsleyen “Lâ Ğalibe İllallah” yazıları. Bunun haricinde araştırmacılar, El Hamra Sarayı duvarlarında on bin kadar ayet ve özlü söze rastlıyorlar. Her bir ayrıntısı hikmet izleriyle dolu olan bu saray, İslâm mimarisinin zirve noktalarından birisi sayılabilir.

Kitapta El Hamra’nın mimari ve sanatsal özelliklerine uzun uzun değiniliyor. Bana kalırsa bu bölümdeki en vurucu kısım, Nurettin Topçu’dan yapılan bir alıntıda saklı: “Her hareket mutlaka sonsuzlukla bir bağlantı kurmalıdır, aksi halde hiçbir anlamı ve değeri olmaz.” Bu alıntı aklıma, mimarideki ve yazın alanındaki karşılığını Turgut Cansever’de bulan “Tevhid” ve “Bütünlük” kavramlarını getiriyor. Bu kavramı mimar Cevat Ülger “Ritim” kelimesiyle tanımlarken, yine uzun ve doyurucu bir tanımlamayı İsmail Raci Faruki getiriyor:

Bir duvardaki, halıdaki, minyatürdeki, ahşap ya da taş bir paneldeki grafik temsilinde Arabesk, doğal limitlerin ötesinde sonsuza dek var olmaya devam ediyor gibi görünür. Aynısı bir müzik ya da şiir için de geçerlidir; unsurlar ve kalıplar farklıdır ancak söyleyen veya okuyan sustuğunda bile devam eden tasarımlar aynıdır, tecrübe edilen şeyin sonsuza dek devam etmesi ihtiyacını doğurur.”

Yukarıdaki tüm alıntılar ve tanımlar, birebir karşılığını El Hamra Sarayı’nda buluyor.

İlim merkezi Kurtuba

 

Kurtuba şehri, Endülüs Müslümanlarına üç asır boyunca başkentlik yapan büyük bir şehir. Bunun da ötesinde, Endülüs medeniyetinin en önemli isimleri hep bu şehirden çıkmış: İbn Rüşd,İbn Tufeylİbn HazmKurtubî, İbn Messere vs… Aynı zamanda bu şehir, onuncu yüzyılda Avrupa’nın en kalabalık şehirlerinden biriyken, kütüphanesinde bulunan el yazması kitaplar Avrupa’da bulunan tüm kitaplardan daha fazla. Bu yönüyle tüm Avrupa’dan Kurtuba’ya talebeler geliyor yüzyıllar boyunca.

 

Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/22994/girnata-ve-kurtuba-sokaklarinda-siirsel-bir-gezinti.html

Bu haber toplam 2637 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim