• İstanbul 13 °C
  • Ankara 14 °C

Ha IŞİD Ha YDG-H!..

Namık AÇIKGÖZ

IŞİD, Suriye ve Irak’taki mezarları, türbeleri ve tarihi eserleri yerle bir ediyor; PKK’nın yeni yapılanması olan YDG-H da Diyarbakır ve Cizre’deki tarihi eserleri yok ediyor.

7 Haziran’da 80 milletvekili çıkarınca şımaran sözde mağdurlar, 20 Temmuz’dan itibaren bazı şehirlerde sözde “öz yönetim” kurmaya kalkıştılar. Bu amaçla, devlet güçlerini şehirlere ve mahallelere sokmamak için hendekler açtılar, barikatlar inşa ettiler. Tabii, bunların neredeyse tamamını, o şehirlerde ele geçirdikleri belediyelerin iş makinalarıyla yaptılar. 

PKK 2013 başından beri strateji değişikliği yaptı. Bunu tam da o günlerde, PKK’nın gençlik yapılanması olan YDG-H’nin eylemlere başlaması münasebetiyle yazmıştık.

PKK, genellikle kırsalda çatışmayı tercih etmişti. Ne de olsa kurucuları “kırlardan şehirlere” tezini savunan “devrimciler” idi. 2013 başında sözde silahsızlık dönemi başladığı günlerde, Diyarbakır’da, Dicle Üniversitesi’nin boş servis aracını yakarak adını duyuran YDG-H ile ilgili olarak hemen o günlerde bir yazı yazmış ve bu örgüte dikkat edilmesi gerektiğini belirtmiştim. Maalesef dikkate alan olmadı. Ne zaman ki hendekler ve barikatlar sokakları doldurmaya başladı, devletin gözü o zaman açıldı. Oysa, şu şehir teröristleri, 2013 başından beri, KCK yapılanması içinde, kendi sözde asayiş örgütlerini kurmuşlar, orada burada “KCK Asayiş” adı altında sokaklarda terör estiriyorlar, kendilerine boyun eğmeyen Kürtleri ya öldürüyorlar veya göçe zorluyorlardı. PKK’lılar silah kullanıyor ama örgütledikleri gençler Molotof olmak üzere her türlü silahı kullanıyordu. En son gelip dayanılan nokta, el yapımı bombalar oldu.

Şimdi, bazı sözde aydınlar çıktı; YDG-H’yi masum göstermeye kalkıyorlar. Geçen gün Doğan Medya’nın bir televizyonunda, YDG-H’lileirn bir evliya olduklarını söylemedikleri kaldı. Yok bunlar dağdaki teröristler gibi değillermiş. Yok bunlar o mahallenin çocuklarıymış… Yok bunlar, sokaklarına gelip insanları haksız yere tutuklayan polislere engel olmak için örgütlenmişler de PKK ile alakaları yokmuş…  Dedim ya, bi evliya olduklarını söylemedikleri kaldı…

Şimdi bazı şehirlerde hendekler ve barikatlarla halkı esir almışlar. Devlet, halkı onların elinden kurtarmaya çalışıyor ama basındaki kripto PKK’lı sözde aydınlar, devletin o mahallelere girmemesi gerektiğini, oralarda sivillerin öldürüldüğünü söylüyorlar. Doğru… Orada sivil giyimli insanlar öldürüldü ve öldürülüyor… Bu siviller, 2 polisi şehit ettikten sonra Tahir Elçi’nin bulunduğu sokaktan kaçan siviller olsa gerek…. Onları üzerinde askerî üniforma yoktu; PKK kıyafeti de yoktu… Bunlar öldürüldüğünde, aydıncıklar, “siviller öldürülüyor” diye feryat figan oluyorlar.

Cizre ve Diyarbakır’ın Sur ilçesi, tarihî eser açısından son derece zengindir. Cizre Ulucami tunç kapı tokmağı, sanat tarihinin en önemli eserlerinden biridir. Ortada arslan kafası ve iki tarafta iki ejder. Selçuklu dönemi eseri müthiş bir kompozisyondur. Hâlâ Cizre’de olsaydı, şimdiye kadar onu da parçalamışlardı.

Dört Ayaklı Minare’ye yapılan saldırılar, yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. Rahmetli Tahir Elçi, bu sanat eserini koruma gayretindeyken katledildi. Aynı günlerde YDG-H’lı teröristler; yani PKK’nın şehir uzantıları Diyarbakır Kurşunlu camiini de yaktılar. Daha önce başka camilere de saldırmışlar ve onları da tahrip etmişlerdi. PKK, o mahalleleri, insansızlaştırırken, tıpkı IŞİD’in yaptığı gibi belleksizleştirmeye de çalışıyor. O yüzdendir camileri yakmaları ve tahrip etmeleri. Terörist için tarihi eserler, sanat eserleri hiç de önemli değildir çünkü; onlar için önemli olan tek şey kan’dır. Suriye’de dünyanın gözbebeği Palmira kentini bombalayıp yok edenler, Irak’ta Sümer ve Babil kalıntılarını balyozlar ve bombalarla parçalayanların ideolojileri ile PKK uzantısı YDG-H’nin ideolojisi aynıdır. İkisi de kan’ı kutsar… İkisi de üretmeyi değil, yok etmeyi amaçlamıştır… Ve işin en trajik boyutu, bu düşman kardeşlerin ikisi de Ortadoğu’nun belleğini yok etmeye göre kurgulanmış birer terör örgütüdürler.

Bu yazı toplam 732 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim