Geçen hafta başında sevgili kardeşim gazeteci Yüksel Savaş, bir grup Çinli turistin Mevleviliği merak ettiklerini ve Şâhidî'yi ziyaret etmek istediklerini söyledi ve misafirlere bilgi verip veremeyeceğimi sordu. Bu tür fırsatların hizmet için bir vesile olduğu şuuruyla kabul ettim elbette.
Tabii ki Cumartesi öğleden sonra Yağcılar hanı Çınar6'ında buluştuk. Çinli meraklıları Anatolian Tours firması yetkilisi Sedat Kirt gezdiriyormuş ve yolu Yağcılar'da bizimle kesişti.
Gelen ekiple kısaca tanıştık. Grup Jiumei Lama Li Qian'ın öğrencilerinden oluşuyordu. Grup mensupları, sûfî geleneği merak ediyorlarmış ve özel olarak da Mevlevilik konusunda bilgi edinmek istiyorlarmış.
Kısa tanışmadan sonra, tasavvuf geleneği hakkında bilgi verdik ve tasavvufun amacının kişiyi olgunlaştırmak ve böylece olgun ve insanî gelişmişliğini tamamlamış insanlardan oluşan bir toplum meydana getirmek olduğunu söyledik. Arkasından bu kemale ermenin nefis terbiyesi ve ruh arındırmasıyla oluştuğunu; nefsini terbiye eden ve ruhunu arındıran kişilerin Allah'ta yokluğa ve Allah ile sonsuzluğa kavuşmayı arzuladığını anlayacakları mantık çerçevesiyle izah etmeye çalıştık. Tabii benim dediklerimi Sedat bey İngilizce'ye çeviriyor; Çinli gruptan bir genç de Çince'ye aktarıyordu. Çinliler özellikle "Allah'a razı olma ve "Allah'ın da kuldan razı olması" makamlarına ve Allah'ta yok olup Allah'la sonsuzluğa kavuşma bilgilerini çok beğendiler. Budist gelenekteki "Nirvana"yı hatırlattığı için onlara yabancı gelmedi galiba.
Grupla daha sonra Arasta'"yı gezdik ve Arasta'nın tarihî özelliklerini aktardık.
Arasta'dan sonra, hemen bitişiğinde olan Ulu Cami'ye geldik ve 1344 yılında yapılan bu caminin, şehrin merkezini ve çekirdeğini oluşturduğunu, Mevlevî geleneğin de bu merkezde esnafla geliştiğini ifade ettik. Çinli grup, şehir oluşumu konusundaki bilgilere çok şaştılar.
Sonra Şâhidî'ye doğru yola çıktık. Sokaklardan ilerlerken Muğla mimarisi hakkında bilgi verip kuzulu kapıları ve kapı tokmaklarını anlattık. Kadınlar için "tıktık" sesi, erkekler için "tok tok" sesi çıkaran tokmakların olması ve içerden karşılayanın buna göre (Gwlen kadınsa, karşılayan kadın; erkekse karşılayan erkek) kapıya çıkması da onları hayli şaşırttı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.