Halkın nabzı duvarlardan tutulabilir... Duvar yazılarının telifi, şöhreti, bir maddi getirisi olmadığından duvar yazarı yüreklidir, samimidir. Seksen öncesi politik davaların tahtası olan duvarlar, artık aşk meşk davalarına ev sahipliği yapıyor... Olur olmadık köşelerde karşımıza çıkan içli sanat eserleri zaman zaman gülümsetiyor da... İçerikten ziyade bana en hoş gelen, harflerdeki eğim. İçindekileri haykırma coşkusuyla dev harflerle başlayan yazarın, duvarın hislerine cevap verecek genişlikte olmamasından mıdır, coşkunun azalmasından mıdır bilinmez yazının sonlarına doğru puntoyu küçültmesi. Altmış puntoyla başlayan “Naciye seni çok sev.....“ deki duygu seli, on beş puntolu “...yorum” a bırakıyor...
Yazının devamı için: http://www.turkiyegazetesi.com.tr/halime-gurbuz/580818.aspx































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.