Eski edebiyat yıllıkları arasında dolaşırken 1983 Suffe Yıllığı’nda 1982’de vefat eden hattat Hâmid Aytaç’a (1891-1982) dair bir bölüm ayrıldığını gördük. Bu bölümde İsmail Yazıcı tarafından Aytaç’la yapılan ve Kök dergisinin 17. sayısında yayınlanmış olan bir mülakat yer alıyor. Hattat Hamid’in hayatını, İstanbul’a gelişini, tahsilini, hocalarını, talebelerini, anılarını aktardığı bu mülakatı alıntılıyoruz.
HATTAT HAMİD’LE HASTANEDE YAPILAN SON MÜLAKAT
Hayatınız hakkında bilgi verir misiniz?
Asıl adım Musa Azmi’dir. 1891 yılında Diyarbakır’ın Ulu Camii, İmadiye mahallesinde doğdum. Babamın adı Zülfikâr, annemin adı ise Müntehadır. Biz üç kardeştik. Ben, benim küçüğüm Muharrem Aka ve en küçüğümüz Kadri Aytaç. Muharrem, 30 yıl kadar önce vefat etmişti. Fazıl isminde bir oğlu halen hayattadır ve Amerika’da bulunuyor; küçük kardeşim Kadri ise geçen sene mide kanserinden vefat etti. Kendisi hakkâklık yapıyordu. Aynı zamanda şâirdi.
Babam kasaplık yapardı. Babamın babası, yani dedemin ismi Adem-i Amidî (Diyarbakırlı Adem) idi. O da hattattı...
Devamı: http://www.dunyabizim.com/alinti/23792/hattat-hmid-aytacin-hastanede-verdigi-son-roportaj































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.