İbrahim Kafesoğlu, Türk milliyetçiliğine dair yaptığı gözlem ve tespitleri ile kültür dünyamız içerisinde müstesna bir yere sahip. Eserleri ile Türk kültürüne dair karanlıkta kalmış birçok noktayı aydınlatmış bir şahsiyet. Kafesoğlu’nun doğum tarihi kesin şekilde bilinmese de 1912 Ocak’ının ikinci yarısında doğduğu rivayet edilmekte. Biz de bugünlere rast gelen doğum tarihi münasebetiyle bu müstesna kültür adamını, geçtiğimiz aylarda Ötüken Neşriyat’tan çıkmış olanAbdülkadir Donuk’un hazırladığı Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu kitabını tanıtarak analım dedik.
Öncelikle kitabın yazarına/hazırlayıcısına bir göz atalım. Abdülkadir Donuk, İstanbul Üniversitesi Tarih bölümü hocalarından. Doktora çalışmalarına İbrahim Kafesoğlu'nun yanında başlamış. Bu sebeple böyle bir kitap, hazırlayanı dolayısı ile ayrı bir değer kazanıyor: Hem ilmî gelenek bakımından hem de mekânsal süreklilik açısından Donuk, İbrahim Kafesoğlu’nun varislerinden.
Şimdi gelelim kitaba… Kitabın okuyucuya İbrahim Kafesoğlu hakkında genel bir değerlendirme sunduğunu belirterek başlayalım. Kimdir Kafesoğlu, neler fikretmiştir, ne amaç uğruna neler yapmıştır gibi soruları haiz kitap. Böylelikle bir ilim adamının fikri ve ilmi coğrafyası önümüze seriliyor.
Kitabı tanıtmaya devam etmeden evvel bu şekilde hazırlanmış kitapların önemini de belirtmek gerek. Çoğu fikir adamının doğrudan eserlerine eğilmek, yeni yeni bu mecralara girenler (özellikle gençler) için kimi zaman yorucu (ve bazen şaşırtıcı) olabiliyor. Ancak bu tür kitaplar bize o yazar hakkında nitelikli bir medhal sağlar. ‘Nitelikli’ ifadesini bilhassa kullandım çünkü günümüzde başlangıç düzeyinde bilgi edinme safhası genelde internet üzerinden, kimin yazdığı belirsiz ‘karalamalar’ üzerinden yürütülmekte. İnternetin kalitesizliğinden bu tip kitaplara kaçış, okuyucu kitlesinde bir iyileştirme getirecektir şüphesiz. O sebepledir ki fikir adamlarının salt hayatlarına eğilen biyografilerinin yanı sıra fikir biyografileri de büyük bir önem taşımakta.
Bu ‘çağ sistemi’ Türklerin yaşayışına hiçbir şekilde uymamakta
Donuk, Kafesoğlu’nu iki yönüyle ele almış: Tarihçi ve fikir adamı Kafesoğlu. İlk kısımda genel hatları ile İbrahim Kafesoğlu’nun, çalıştığı alanlar, gayesi, ilmi hüviyeti üzerinde durulmuş. Burada dikkate değer husus Kafesoğlu’nun tarih ilmi ile uğraşını kendi ifadeleri ile aktarışı. 1983’te kendisine takdim edilen bir ödül münasebetiyle yaptığı konuşmada, yıllar yılı Türk kültürü üzerine ortaya koyduğu çalışmaları, Türk milliyetçiliğiniZiya Gökalp ve Nihal Atsız romantikliğinden daha ileride bir yere, ispat edilebilir özellikleri ile ortaya koyma çabası olarak nitelendiriyor. Şüphesiz bu çaba her bilginin, üstün körü şekilde, hakikati düşünülmeden aktarıldığı bir dönemde (bugün için de) oldukça değerli.
Bu kısımda doğrudan Kafesoğlu’nun çabalarına yönelik aktarmak istediğim bir diğer husus, bugün de hâlâ okullarda öğretilmeye çalışılan insanlık tarihi çağlarına Kafesoğlu’nun tepkisi. Bu ‘çağ sistemi’ Türklerin yaşayışına hiçbir şekilde uymamaktadır. Söz gelimi Orta Çağ dediğimiz dönemin hususiyetleri Avrupa’nın o devirdeki ortamını yansıtır ancak Türklerin yaşayışlarında böyle bir ‘vasatlık’tan söz edilemez. Bu konuda Kafesoğlu bir teklif getirmiş ve bunun dönemin tarih öğretiminde uygulanması gerektiğini savunmuştur. Kafesoğlu’nun bu teklifi, döneminde daha kavramsallaşmamış “Avrupamerkezci” anlayışa bir karşı çıkıştır. Ancak hâlâ aynı anlayış üzere eğitime devam edişimiz ise sorgulanmamız gereken bir husus.
Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/22915/her-yonuyle-ibrahim-kafesoglunu-anlatan-bir-eser.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.