• İstanbul 13 °C
  • Ankara 10 °C

Hüner bir şehr bünyad eylemektir

Hüner bir şehr bünyad eylemektir
Osmanlı geleneği göz önüne alındığında, bugünkü belediye başkanlığı görevi, “şehremaneti” görevliliğine tekabül etmektedir. Bu göreve gelen, yönettiği şehre bir emanetçi duruşuyla, hassasiyetle yaklaşır.

Fatih Sultan Han İstanbul'u fethederken şu sözleri sarf etmiştir: “Hüner bir şehr bünyad eylemektir/ Reaya kalbin abad eylemektir”.

Nasipse, Nisan ayının başında kentlerin yeni yöneticileri mazbatalarını alıp iş başı yapmış olacaklar. Yeni belediye başkanları ve meclis üyeleri taze birer yerel siyasetçi olarak yaşadıkları kentte kentli adına sorumluluk alıp kent kaynaklarını yönetir hale gelecekler. Yerel planda yaşayan vatandaşlar kendilerini yönetmek üzere vekâleti seçilmiş kimselere devredecekler.

Bilindiği gibi yerel planda milletin vekili olmak ve millet adına milletin kaynaklarını kullanmak, bu kaynaklarla millete hizmet etmek iki şekilde oluyor. Birincisi il genel meclis üyeliği yoluyla hizmete talip olmak, ilin yerel karar organında söz sahibi olmak, ikincisi belediye meclis üyeliği yoluyla ilçe ve illerde kentsel yönetime katılmak.

İl genel meclislerinin belediye meclisleri kadar etkin ve popüler olmadığını varsayarsak özellikle belediye meclis üyeliği ve belediye başkanlığı hem seçilenler hem de seçenler açısından büyük önem kazanıyor.

Seçilenler açısından bir değerlendirme yapmak gerekirse öncelikle şunları söylemek yerinde olacaktır.

Bir defa kentin yönetimine belediye başkanı olarak talip olmak kişiye büyük bir sorumluluk ve yetki yükler. Özellikle nüfusu hayli yüksek olan Büyükşehirlerde bir ilçeye belediye başkanı olmak demek kullanılan mali kaynak ve hizmet edilen nüfus bakımından Anadolu'da üç ya da beş vilayete vali ya da belediye başkanı olmak gibidir. Bugün İstanbul'un bir milyona yakın nüfusu olan ilçeleri vardır. Büyükşehir belediyesi olmak şartının nüfus kriteri göz önüne alınırsa ne kadar büyük bir nüfusun sorumluluğunu üzerinize aldığınız daha iyi anlaşılır.

Kullanılan kaynaklar

Kullanılan kaynak bakımından meseleye bakıldığında, özellikle Büyükşehir ilçe belediyelerinin, milyarla ifade edilen bütçeleri söz konusudur. Belediye başkanları ve meclis üyeleri bu anlamda kendileri için yetersiz ancak halk açısından bakıldığında oldukça büyük bütçelerle karşı karşıyadırlar.

Önümüzdeki yerel seçimlerde kentlerin yönetimlerine talip olacak kimseleri yeni belediyecilik uygulamaları açısından büyük sorumluluklar bekliyor. Bu sorumlulukları iki düzeyde ele almak ve anlamak mümkündür. Birisi yerel yönetimlerle ilgili kanunların belediye yönetimlerine yüklemiş olduğu sorumluluklar, ikincisi ise yerel yönetim geleneği içerisinde, tarihi ve toplumsal tecrübelerden, alışkanlıklardan, geleneklerden doğan sorumluluklar.

Yasal sorumluluklara kısaca değinmek gerekirse, belediye kanunu belediye başkanlarına profesyonel bir düşünceyle belediyeleri yönetmeyi öngörüyor, hatta emrediyor. Nüfusu belli ölçeğin üzerinde bulunan belediyeler geleceklerini planlamak ve kaynaklarını bir düzen içerisinde kullanmak adına stratejik plan yapmak zorundalar. Mevcut bütçe ile "ben istediğimi yaparım" mantığı yerine, "elimizdeki kaynaklarla gelecek beş yılda planlı ve programlı bir şekilde şunları yapacağız" düşüncesi yerleşmiş oluyor.

Devamı: https://m.star.com.tr/acik-gorus/huner-bir-sehr-bunyad-eylemektir-haber-1844530/

Bu haber toplam 193 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim