“EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi" nde konuşan Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan önemli açıklamalarda bulundu.
30 Mart 2022 tarihlerinde Ankara’da ATO Congresium’da başlayan, iklim değişikliği ile mücadele ve iklim değişikliğinin ekonomiye etkisini en aza indirmek amacıyla düzenlenen uluslarası zirvede konuşan Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan;
“Bildiğiniz üzere bir araya gelmek ve iş birliklerini artırmak son derece önemli bir adımdır. İklim değişikliği de çağımızın küresel ölçekteki en önemli sorunlarından biridir. Çok taraflı ve çok boyutlu olan bu sorunun çözümü için pek çok paydaşın örneğin kamu kurumlarının, özel sektörün, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının ortak bir çözüm etrafında bir araya gelmesi gerekmektedir. İklim değişikliğiyle mücadele etmek için emisyonların azaltılması, yutak alanların iyileştirilmesi, ormanlaştırma faaliyetlerine hız verilmesi, düşük karbonlu ekonomiye geçiş için fırsatların değerlendirilmesi önemli temel politikalardır. Bu kapsamda herkes üzerine düşen görevi yerine getirirken dünyamızın daha yaşanabilir bir yer olmasını sağlayacak şekilde işbirlikleri ve ortaklıkları daha iyi bir hale getirmemiz de elzemdir.” dedi.
Konuşmasında ülkemizin geçtiğimiz yıl Paris Anlaşmasına taraf olarak uluslararası ölçekte sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştığını ifade eden genel Başkan Arıcan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz yıl BM Genel Kurulunda 2053 yılına kadar Net Sıfır Emisyon Azaltım Hedefini açıklayarak ülke olarak bizlerin de uzun dönemde ortak sorunun çözümünde sağladığımız katkıyı beyan etmesinin en güzel örneğidir. İklim değişikliğinin azaltılması kadar iklim değişikliğine uyum da önemli bir konudur. Bu kapsamda iklim değişikliği için etki, etkilenebilirlik ve risk analizleri yapılarak ulusal, bölgesel ve yerel ölçekte uyum eylemlerinin uygulanması büyük önem arz etmektedir. Bugün konuşulacak olan iklim değişikliğine uyum için yerelde su yönetimi oturumun da buna hizmet edebilecek sonuçların çıkmasını ümit etmekteyim.”
“İklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki etkilerinin en aza indirilmesi ve su kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilir kullanımı olmazsa olmaz temel politikadır” diye konuşan Genel Başkan Arıcan “Ayrıca, içme ve kullanma suyu şebekesi iletim ve dağıtım hatlarındaki kayıp ve kaçak oranı azaltılması; tarım ve sanayi başta olmak üzere sektörlerde suyun verimli kullanılması; arıtılmış atıksular kullanma suyu olarak yeniden değerlendirilmesi hem iklim değişikliğine uyum hem de doğal kaynakların daha verimli kullanılmasıyla israfın önlenmesi için gerekli faaliyet alanlarıdır. Ayrıca, yağmur suyu hasadı ve gri suyun kullanımı yaygınlaştırılması; kentsel alanlarda yağmur suyunun yer altı sularına katılımını sağlayan projelerin hayata geçirilmesi; şehirlerde su şebekesi de dâhil olmak üzere, tüm altyapı sistemlerinin değişen iklim koşullarına bağlı olarak ölçek ve kapasitelerinin artırılması ve iyileştirilmesi oldukça önem kazanmıştır. Örneğin geçtiğimiz yıllarda özellikle yaz aylarında yaşadığımız ani ve şiddetli yağışa bağlı olarak oluşan seller maddi ve manevi zarara bazen de geri dönülemez hasarlara neden olmaktadır. İşte bu tür iklim değişikliği kaynaklı afetlerde risk azaltımını sağlamak üzere entegre su yönetimi ve araziye uygun planlama yaklaşımlarını izlememiz iklim değişikliğine uyum için artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Unutmayalım ki iklim değişikliğinin en fazla etkilediği ve etkilemeye devam edeceği sektör su yönetimi olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.