• İstanbul 10 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 12 °C
  • Konya 3 °C
  • Sakarya 2 °C
  • Şanlıurfa 12 °C
  • Trabzon 15 °C
  • Gaziantep 8 °C
  • Bolu 11 °C
  • Bursa 7 °C

İslamcıların geç keşfedip erken kaybettiği isimler

İslamcıların geç keşfedip erken kaybettiği isimler
Müslümanların bir dönem kitaplarını alıp okumadan kolilere kaldırdıkları kitapları yeniden hatırlamak... Mustafa Runyun yazdı.

Düşüncenin sürekliliğinin bir medeniyetin ilim ve kültür mirasını devam ettirebilmek için ne kadar önemli bir mefhum olduğunu söylemeye gerek yok. Peki, sürekliliğin tek amacını devamlılığa indirgemek mümkün müdür? Yahut ne kadar sağlıklıdır? Bana kalırsa bu süreklilik vurgusunun bunun da ötesinde bir manası var. Süreklilik, bir bakıma geçmişi kaynaklar açısından doğrulayabilme, daha da önemlisi geçmişi görebilir kılan bir pencere vazifesi görmektedir. Bu süreksizlik meselesindeki bir diğer önemli husussa, Türkiye’deki modernizasyon tecrübesinin sonucunda yaşanan zihin dönüşümünden sonra, önceden yapılan tartışmaların hepsinin sanki daha önce hiç yapılmamış olduğu illüzyonudur.

Bir mirasın üzerine bir şeyler katarak onu zamanın değişimine dayanıklı hale getirmek, düşünme faaliyetini sığlıktan ve bayatlıktan kurtardığı gibi düşüneni “kendini tekrar çıkmazından” kurtaran bir süreçtir. Sanırım gelenek denen şeyi de bunların toplamından farklı bir şey olarak görmeye gerek yok. Peki, bu durumun Türkiye’deki Müslümanlar ile alakası ne kadar önemlidir yahut ne derece ilgi ve alaka seviyesinde olmalıdır? Bunlar fark edildiği üzere biraz muğlak sorular. Bu sebeple elde edeceğimiz cevapların da muğlak olması çok olası. Bu, ortada ilim ve fikir için anahtar olan soru(n)lara dahi tam sahip olmadığımızı gösteriyor. Eğer Müslümanların kültür dünyasındaki -en azından benim adlandırdığım şekliyle- çoraklığın ve üretim azlığının sebeplerini bulmak istiyorsak, bunun tarihsel süreç içerisinde kaba hatlarıyla nereye oturduğunu görmemiz gerekli.

Bu yazının amacı, sürekli bir süreksizliğe muzdarip olan Türkiye’deki Müslümanların –belki de daha doğru bir kavramsallaştırma olması amacıyla Türkiye’deki İslamcıların- 1980’lerden beri nereleri tartışıp, hangi yazarları çevirip okuduklarını tekrar hatırlamak olacaktır. Bunu bir açıdan, bir önceki neslin kütüphanesini antropolojik bir analize tâbi tutmak olarak görmek de mümkün.

Devamı: http://www.dunyabizim.com/Manset/23077/islamcilarin-gec-kesfedip-erken-kaybettigi-isimler.html

Bu haber toplam 582 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim