• İstanbul 23 °C
  • Ankara 28 °C

İsmail Aydoğan: Ağlamak

İsmail Aydoğan: Ağlamak
Ağlamanın bir tarihi ve başlangıcı elbette vardır. İlk insan ve ilk peygamber olan Hz. Âdem, Hz. Havva’yla birlikte işledikleri hatadan dolayı ağlamışlar mıdır? Bilmiyoruz.

 Ama bildiğimiz, Peygamberlerin de ağladığıdır. Mesela Peygamberimizin oğlu İbrahim vefat ederken onu öpüp, koklayıp ağladığı ve “göz yaşarır, kalp hüzünlenir ama biz Allah’ın razı olacağı sözden başkasını söylemeyiz” dediği belirtilir. Ayrıca annesinin kabrini ziyareti sırasında ve vefat eden torunu için de gözyaşı döktüğü; ölüm döşeğindeki bir sahabeyi ziyaret ettiğinde ağladığı, bir başka sahabenin naaşını yaşlı gözlerle öptüğü de rivayet edilir. Romalılara karşı yapılan savaş sırasında bir sahabenin şehit olduğunu duyduğunda da ağladığı bildirilir. Hz. Yakub’un da, oğlu Yusuf için çok ağladığı ve gözlerine perde indiği bilinir. Hz. Davut’un günlerce ağladığı söylenir.
Kur’an Kerim de, az gülmeyi ve çok ağlamayı tavsiye eder. Hz. Peygamber, “Benim bildiğimi siz bilseydiniz az güler çok ağlardınız” buyurur. Yine Hz. Peygamberin “Kur’an hüzünle nâzil oldu” şeklinde bir hadisi vardır. Bundandır, Kur’an’ı okurken veya dinlerken hüzünlenmeyi ve ağlamayı tavsiye eder. Nasıl kurtulacağını soran sahabeye, işlediği günahlardan dolayı ağlamasını söyler.
Öte yandan Hz. Ömer, kız kardeşi Fâtıma’nın evinde dinlediği ayetlerin tesiriyle ağlar ve Müslüman olur. Hz. Ebu Bekir’in de Sevr mağarasında ağladığı bilinir.
Bir yerden kovulanın mutlu olduğu görülmüş değildir. İnsan cennetten indirildi, kovuldu. Ağlayarak gelir insan dünyaya bu nedenle. Dünya hüzün yeridir. İnsan her ağladığında bu hüzne yol alır esasında. Ağlamak tövbedir. Gözün, öte dünyada şahitliği ağlamasına bağlıdır. Ağlamanın bu yüceliğine halel getiren, dünyaya dalmaktır. İnsan daldıkça masivaya, kaybeder ağlamasını. Ağlamak sahteleşerek gözyaşı haline gelir.
Elbette şunu da söylemek gerekir ki, her gözyaşı ağlamak değildir. Tolstoy “Garip değilim ama kötüyüm. Böyle olurum bazen. Canım hep ağlamak ister. Çok aptalca bir şey ama geçer” dedirtir Anna Karenina’da. Tolstoy’un bu gözyaşına, onun ölümü üzerine Gorki ağlamakla cevap verir gibidir: “Bir telgraf aldım. Telgrafta sıradan sözcüklerle, öldü deniyordu. Yüreğimden vuruldum, üzüntüden ve kalbimin kırıklığından hüngür hüngür ağlamaya başladım.” Tıpkı Nietzsche ölüm döşeğindeyken kız kardeşinin yanında ağlaması gibi. Bu ağlamaya: “Niçin ağlıyorsun Elizabeth mutlu değil miyiz?” Diye sorar.

Devamı: https://www.sadeimge.com/2022/12/01/aglamak-ismail-aydogan/

Bu haber toplam 291 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim