Kahrolsun sınavlar!...

Namık AÇIKGÖZ

Mo­dern za­man­la­ra ka­dar; hat­ta mo­dern za­man­lar­da bi­le dün­ya­nın gi­di­şi­ne yön ve­ren in­san­la­rın ço­ğu sı­nav­sız bir eği­tim-öğ­re­tim ha­ya­tı ge­çir­miş­ler­dir. 

Uzun uzun say­ma­ya­lı­m…

At­ti­la, Cen­giz ve Al­pars­lan, sı­nav­lı ele­me­li sı­nav­lar­dan geç­me­di­le­r…

Aris­to, İbn Si­na ve El-Ha­rez­mi, ha­yat­la­rın­da hiç sı­nav yü­zü gör­me­di­le­r…

Ab­dül­ka­dir-i Me­ra­gi de, Bet­ho­ven de Aşık Vey­sel de de­ğil sı­nav, mek­tep-med­re­se yü­zü bi­le gör­me­di­ler.

Yu­nus Em­re han­gi sı­nav en­gel­le­ri­ni aşa­rak söy­le­di o şi­ir­le­ri? Ya Mev­la­na, Fu­zu­li, Ba­ki, Şeyh Ga­lip?... Bun­lar sı­nav ge­ce­le­ri nes­ka­fe içe­rek er­te­si gü­nün he­ye­can­la­rı­nı mı ya­şa­mış­lar­dı?

Mi­mar Si­na­n’­ın oku­du­ğu mek­tep­te­ki ge­nel not or­ta­la­ma­sı­nı bi­le­ni­niz var mı?

Bun­la­rın ve ad­la­rı­nı sa­ya­ma­dı­ğı­mız in­san­lı­ğa yön ve­ren bin­ler­ce in­sa­nın ha­yat­la­rın­da sı­na­vın, s’­si, im­ti­ha­nın i’­si, exa­mi­na­ti­on’­un e’­si yok­tur... 

Hiç sı­na­va ta­bi tu­tul­ma­dı­lar di­ye bu in­san­lar ba­şa­rı­sız mı ol­du­lar? 

Ha­yı­r…

On­lar bil­gi­yi sı­nav­da öl­çü­len bir şey ola­rak de­ğil, ha­ya­tın bir par­ça­sı ola­rak gör­dü­ler. On­lar için bil­gi, bi­li­nip bi­lin­me­di­ği sı­na­nan bir şey de­ğil­di. Bil­me­yi, sı­nan­mak için de­ğil, ha­ya­tı de­ğiş­tir­mek için kul­la­nı­yor­lar­dı. On­lar, sı­nav der­di çek­me­den bil­gi üret­tik­le­ri için ha­ya­tı­mız de­ğiş­ti. On­lar ha­ya­tı de­ğiş­tir­me­sey­di; ta­bi­at kar­şı­sın­da ye­nil­miş­tik ve bu ye­nil­gi, sı­nav­da ba­şa­rı­sız­lık­tan çok da­ha acı ola­cak­tı.

Bil­gi, öl­çül­mek için de­ğil, ha­ya­ta ka­tıl­mak ve kat­kı­da bu­lun­mak için var­dır ve bil­gi ger­çe­ği, öl­çü­le­bi­lir­lik­le de­ğil, ha­yat­la il­gi­li­dir.

Ay­dın­lan­ma ça­ğı ve son­ra­sı, ya­ni po­zi­ti­vist-mo­der­ni­te çağ­la­rı, bil­gi­yi ön­ce de­ne­ne­bi­lir­lik, son­ra da sı­na­na­bi­lir­lik cen­de­re­si­ne sok­muş­tur.  Ay­dın­lan­ma­cı po­zi­ti­vist-mo­der­nist­le­re gö­re tek bil­gi var­dır: la­bo­ra­tu­va­ra so­ku­la­bi­len ve öl­çü­le­bi­len!...

Ha­ni, ma­la da­va­ra za­rar ver­me­den is­te­dik­le­ri bil­gi­yi la­bo­ra­tu­var­la­ra sok­sa­lar ve sı­na­va ta­bi tut­sa­lar, gam ye­mem de, mü­ba­rek­le­rin sis­te­mi öy­le bir hal al­dı ki, in­san­lar ha­yat­la­rı­nın ne­re­dey­se ya­rı­sı­nı, “Sı­nav­dan sı­na­va atıl­mı­şım ben/Ma­raş­lı Şey­hoğ­lu Sa­tıl­mı­şım be­n” ha­va­sın­da ge­çi­ri­yor­lar. 

Ge­çen gün­kü ya­zım­da da de­di­ğim gi­bi, ha­yat­la­rın­da­ki tek ba­şa­rı­yı, sı­nav ba­şa­rı­sı ola­rak gö­ren in­san­la­rın ya­şa­dık­la­rı trav­ma, ha­yat­la­rı­nı doğ­ru dü­rüst şe­kil­len­di­re­me­me­le­ri­ne yol açı­yor. Bu, ay­dın­lan­ma­cı po­zi­ti­vist-mo­der­ni­te­nin in­san­lık kar­şı­sın­da, sa­ha­ya 12-0 ga­lip çık­ma­sı­na yol aç­mak­ta­dır.

Mo­der­nist ide­olo­ji­ler, in­san­lı­ğı kon­trol ede­rek zabt u rabt al­tı­na ala­bil­mek için, sı­nan­ma­ya hiç ih­ti­ya­cı ol­ma­yan bil­gi­yi bi­le ara­cı ola­rak kul­la­nır. Ya­ni, bil­gi, sı­nav­lar ara­cı­lı­ğıy­la mo­der­ni­te­nin bir ta­hak­küm ve zu­lüm ara­cı olur. Sı­nav­da ba­şa­rı­nın ha­yat­ta­ki en kes­tir­me kar­şı­lı­ğı; üc­ret­tir. Ya­ni sis­tem ka­pi­ta­liz­me çı­kar. 

Ku­ru­lan ve yer­leş­ti­ri­len hat­ta her­ke­si gö­nül­lü kö­le­lik sis­te­mi­nin bir par­ça­sı ha­le ge­ti­ren mo­der­ni­te ide­olo­ji­si, tı­kır tı­kır iş­ler ve bil­gi de böy­le­ce alı­nıp sa­tı­lan bir me­ta ha­li­ne ge­lir. Ga­ri­ban el-Ha­rez­mi, al­go­rit­ma-lo­ga­rit­ma­’nın te­me­li­ni atar­ken yok­sul ya­şa­dı ve yok­sul öl­dü; onun üret­ti­ği bil­gi sı­na­na­bi­lir-öl­çü­le­bi­lir me­ta ha­li­ne ge­ti­ri­le­rek hem ka­pi­ta­liz­min bir un­su­ru­na dö­nüş­tü; hem de mo­der­ni­te­nin ta­hak­küm ve zu­lüm ara­cı­na. Ve­ya di­ğer­le­ri, Aris­to, Ef­la­tu­n… On­lar salt bil­gi için uğ­raş­mış­lar ve ha­yat­la­rı bo­yun­ca hiç sı­na­va ta­bi tu­tul­ma­dık­la­rı için öz­gür­ce üret­miş­ler­di­… Ve üret­tik­le­ri ha­ya­tı­mı­zı de­ğiş­tir­miş­ti.

Sı­nav­la­ra ma­ruz kal­ma­dan üre­ten Mi­mar Si­nan ol­ma­say­dı, ta­ri­hi­mi­zin bir ya­nı ek­sik ka­lır­dı.

Ge­lin ye­ni bin yıl­da, bil­gi­yi, öl­çü­len bir mal­ze­me ol­mak­tan kur­tar­ma­nın ilk adı­mı­nı ata­lım ve eği­tim-öğ­re­tim aşa­ma­sın­da­ki (me­zu­ni­yet yı­lı ha­riç) sı­nav­la­rı kal­dı­ra­lım. Bu­nu ya­par­sak mo­der­ni­te ide­olo­ji­le­ri­ne ve ka­pi­ta­liz­me kar­şı bü­yük bir za­fer ka­zan­mış ola­ca­ğız. 

İş­te bü­tün bun­lar için hay­kı­ra­lım: KAH­ROL­SUN SI­NAV­LAR!... 

Bu yazı toplam 518 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim