• İstanbul 13 °C
  • Ankara 11 °C

Kayıp Kitapların peşinde: 1. Bâbîldeki Türkiye

Kayıp Kitapların peşinde: 1. Bâbîldeki Türkiye
Ekrem Tahir'in Bâbildeki Türkiye kitabının yeni baskısı yapıldı. dil ve tefekkür dünyamız için bu değerli eser için daha önce yayınladığmız bir yazıyı yeniden sunuyoruz.

Sâdık Okur

Nedense yazıya Cemil Meriç vari başlamak istedim: “Tanımıyoruz Ekrem Tahir’i!”

İlk soru: Berhayat mı?

Hayatta olduğuna dair ima, kitabının başındaki tercüme-i hâlinin sonunda var: “Yazar halen, düşüncenin beddua dalgalarına alnını uzatmış; sessizce yaşıyor.”

Nerede yaşıyor, nasıl yaşıyor? Bunlar meçhulümüz. Kendisiyle karşılaşmadık, eserine hafakanlarımı bastırmak için o kitaptan o kitaba atladığım bir sırada rastladım. Neden daha önce dikkatimi çekmemişti bu kitap?

En azından ismi beni cezbetmeliydi: “Bâbîl’deki Türkiye”.

Kitabı ne zaman ne vesile ile aldığımı hatırlamaya çalıştım. Kitaptan çok gençliğimin yayınevi ve onun sahibi İsmail Dayı ile ilgili çağrışımlar ortasında kaldım. Tıp tahsilini çöpe atan İsmail Dayı, Bâbıâlî’nin ilk milliyetçi-mukaddesatçı yayıncısı olmuştur… Nureddin Topçu’nun Yarınki Türkiye’sini o yayınlamıştı. Ali Fuat Başgil’in Gençlerle Başbaşa’sını da. Ya Sezai Karakoç’un ilk şiir kitapları? Körfez, Sesler…Zihin temizleme ameliyelerinde faydalandığımız daha nice kitap. İsmail Bey, sonra Ankara’ya göçtü. Milletvekili olarak. İki dönem Balıkesir milletvekilliği yaptı ve Ankara toprağına karıştı, rahmeten vasia… Yağmur Yayınevi ne oldu? Onu tam bilmiyorum, ama bu kitap Yağmur Yayınlarından çıkmış. Yıl 2007…

Kütüphanemde 12 yıl okuyucusunu bekleyen bir kitap…Kitapları bekletmek âdetim değildir, hele bu türden olanları…Gafletimden müştekiyim, hatta bizarım!

Bâbîl’deki Türkiye “Revak”la, yani “önsöz”le başlıyor. Daha başlangıçta yazar bizi yakalıyor böylece.

“Her kitap; bir ön söz, yani bir revaktır. Rüya sarayının revakıdır her kitap. Her ön söz; rüyanın ışıktan, kelimelerden merdivenidir. Onun için uluların kitaplarında ön söz yoktur. Uluların her ön sözü; bir kitap, bir revaktır.”

Bu dil, bu üslup bizi alıp türkçenin üstadlarının katına çıkarıyor. Cemil Meriç’i hatırlamadan edemiyoruz.

Cümleler seçmeye çalışıyorum. Hangi birini seçeyim? En iyisi rastgele birkaçını:

“Ne gariptir ki Türkiye, kendini iki yüz senedir parçalayıp yok etmek isteyen bir medeniyetin mağarasına girmeye çalışıyor.”

“Aydın her türlü karalığın ayartmasına açık mülevves, müflis ve müfsit bir karakter.”

“Düşünmeyenlerin düşünenlere tahammülü yok Türkiye’de.”

Kitabın ilk bölümü: Sismograflar. Şu epigraf var başında: “Depremden sonra insan, tahrip ve yıkım için sismograflara bakar.” (Ernest Jünger)

İşte bu bölümdeki başlıklar: İki dâhi (Necip Fazıl, Cemil Meriç), Üç nesil (1914-1944-1980), Suskunluk: M. Âkif Ersoy ve J.Joyce, İslâm Felsefesi Lügati: Ahmed Naim ve Max Hroten, Said Nursi ve Mevlâna, İsmail Habib ve dil dâvası, Bir tereddüt: Ahmet Hamdi Tanpınar, Şair ve filozof. İlk bölüm Büyük Elmas: Büyük Türkçe Sözlük’le tamamlanıyor.

Kitabın ikinci bölümü Bâbîl Kulesi. Üçüncü bölüm: Conditiyon humaine, Dördüncü bölüm: Çöldeki yapraklar. Aynı minval üzere irfanımızı derinden hissettiren yazılarla dolu.

Son zamanlarda bu kadar medeniyetimizle, irfanımızla, kültürümüzle hemhal olan ve bu sahadaki müşterek dertlerimizi gerçek mânasıyla teşrih eden bir kitapla haşır-neşir olmadım desem yeri var.

Kitap yayınlanalı 12 yıl olmuş. Hakkında tek bir yazı yayınlanmamış, hiç kimse bu kitaptan söz etmemiş. Ademe mahkûm edilmiş, neden acaba? 

Kitap Bâbîldeki Türkiye. Türkiye’deki Bâbîl desek de yanlış olmazdı. Ekrem Tahir meçhulümüz, kitabı malûmumuz. Bu da az şey değil.

Yangında ilk kurtarılıp okunacak kitap, şu sıralar Bâbîldeki Türkiye.

 

Bu haber toplam 1320 defa okunmuştur
  • Yorumlar 4
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim