15 Temmuz gecesi, Türkiye, uçurumun kenarından döndü. Terörist feföcü darbeciler hâriç, bütün millet millî irade ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan etrafında kenetlendi ve “onların çocukları” bu defa kaybettiler.
“Onların çocukları”nın kaybetmesinin fitili, o gece Marmaris’te ateşlendi.
Tayyip bey’in o akşam duruma ilk müdahale edenlerden biri olduğu anlaşılıyor. Ankara’dan uzakta ve üstelik bir “dinlenme” molasında, Türkiye uçurumun kenarına sürüklendi ve bu sürüklenmeye karşı ilk direnç gücü Reis’in Marmaris’te verdiği direktifle gerçekleşti. “Meydanlar inin ve millî iradeye sahip çıkın!” Bu, Gazi Mustafa Kemal’in “Ordular!… İlk hedefiniz Akdeniz’dir ileri!…” demesiyle eşit bir komuttu.
Büyük Türk milleti bu komutun gereğini yerine getirdi ve Allah’a şükür, ülke “onların çocukları”nın ve dolayısıyla “onların” eline geçmekten şimdilik kurtuldu. (“Şimdilik” diyorum; bu ülke üzerinde meş’ûm emelleri olalar, her an ağızlarından salyalar akıtarak ve yurt içinde de kanlar akıtarak, bu emellerine vasıl olmayı isteyeceklerdir. Şimdi 15 Temmuz’u denediler; sonra başka şeyler deneyeceklerdir. Buna da hazır olmalıyız.)
Fetöcü terörist darbe teşebbüsünü hepimiz birlikte yaşadık ama olaya bizden daha yakın olanlar vardı. Bunlardan bir grup da gazetecilerdi. Onlar kurşun sesleri arasında görevlerini canları pahansa yaptılar. Bunlardan biri de Kenan Gürbüz…
Ben tanıdım tanıyalı hayatı hep aktif bir şekilde yaşayan Kenan Gürbüz, terörist darbe teşebbüsü başladığı andan itibaren olaya doğrudan tanık olanlardan. İlk geceden son geceye, yani Cumhurbaşkanına suikast hazırlayan 36. terörist de yakalanıncaya kadar olayı 17 gün boyunca capcanlı takip eden Kenan Gürbüz, capcanlı bir şekilde yazıya da dökmüş. Kitap basıldı; belgesel videosu da Youtube’da var.
Meğer o gece, basından duyduklarımızın arka planında ne trajediler ve ne kahramanlıklar varmış!…
Mesela o akşam sayın valimiz Amir Çiçek’in Dalaman’dan Marmaris’e adeta uçarcasına gidip bütün polis ve askeri güçlerimizle göğsümüzü siper ediş hikâyesinin ayrıntısını görüyoruz kitapta. Seyit onbaşı’nın o mermiyi topa sürmesi gibi bir şey olmuş vali beyin gidişi.
Sayın valimizin başta emniyet, jandarma ve adliye ile koordineli çalışması, direnişe güç verdiği kadar, teröristlerin burunlarının kırılmasını da sağlamış. Teröristlerin helikopterlerini etkisiz hale getirmesi başlı başına bir stratejik düşünce ve hız sonucu gerçekleşmiş. Kitaptan onu anlıyoruz.
Marmaris’e gidip Reis’in kılına zarar gelmemesi için her şeyi hazırlamak ve buna ilave olarak Muğla’ya gelip kriz merkezini hiç falso vermeden yürütmek çok önemli bir başarıdır sayın valimiz için. Hele o akşam Aksaz Deniz Üssü komutanı ile olan konuşması, komutan müsveddesinin darbe teşebbüsünü hafife alır tavrı karşısında anında gereğini yapması, fevkalade bir başarıdır.
Kitapta, Reis’in nasıl korunduğu ve basına ilk demeci ile ilgili ayrıntılar da var. Mesela ilk demeç, bir gazetecinin telefonunun şarjının bitmesi, diğerinin de internetinin dolması üzerine (Komediye bakar mısınız?) canlı olarak yayınlanamadı. Bunun hikâyesi kitapta var.
Sonra teröristlerin hepsinin yakalanış hikâyeleri teker teker anlatılmış kitapta. Olaya zaman zaman müdâhil olan Kenan Gürbüz, baş terörist Zekeriya Kuzu’nun sıçan deliğinde yakalanışını ilk fotoğraflayan ve o sıçanın bitkin durumunu medyaya veren kişidir.
Kitap, bazı olayları anlatmakla kalınmıyor; bir takım sorular da soruluyor. Mesela o akşam Dalaman Havaalanındaki o kamera niye çalışmadı?
Mesela 15 Temmuz günü İsviçre’den 7 kişi ile Dalaman Havaalanına gelen ve 16 Temmuz sabahı alandan ayrılan ama gelen 7 kişinin Göcek’ten Yunanistan’a gittiği uçağın sırrı ne?
Kitaptan anlıyoruz ki, 15 Temmuz’un Muğla’daki kahramanları, sevgili Muğlalılar, Valimiz Amir Çiçek, Emniyet Müdürümüz Hakan Çetinkaya, Jandarma Komutanımız Albay Yavuz Özfidan, Cumhuriyet Başsavcımız Necip Topuz, Marmaris Emniyet Müdürümüz Ertan Sarıkaya, milletvekilimiz Nihat Öztürk, Ak Parti İl başkanı Kadem Mete, şehitlerimiz Nedip Cengiz Eker ve Mehmet Çetin…
Kitaptan aktarılacak pek çok bilgi var ama sütun yetmez. En iyisi siz Kenan Gürbüz’ün “Direniş Ateşinin Yakıldığı Yer: MARMARİS” kitabını okuyun.
Kenan Gürbüz’ü, tarihe düştüğü notu için kutluyor, başta Marmaris şehitlerimiz olmak üzere bütün demokrasi şehitlerinize Allah’tan rahmet diliyorum.
http://www.hamlegazetesi.com.tr/kenan-gurbuz-15-temmuza-not-dustu/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.