Mercan’da bulunan iş yerimize gelirken yürüme güzergahlarımdan bir tanesi, Beyazıt meydanından geçerek aşağı kıvrılmak. Ramazanda da bu adet çok değişmedi. 3 yıldır Ramazan’da bu yolda yürümenin en güzel yanı, tabi ki, meydanda fuar olması. Fuarın da öncelikli “güzelliği” kitaplar değil, klimalı bir mekân olması ve yaz Ramazanında yolda yürümenin yükünü hafifletmesi.
Bu sene de Ramazan sona erip Beyazıt meydanında geldiğimde bu yol, olanca çıplaklığı ile yüzüme vurdu. Hava sıcak, meydan bomboş, oraya ulaşana kadar güneşten kaçındığımız duvarlar tükenmiş, birkaç dakikalık yakıcı bir güneş beni bekliyor. Bu sahneyi, birkaç senedir her Ramazan sonrası yaşıyorum. Fakat bu sene nedense ilk defa meydanın çıplaklığı, sadece güneşten koruyacak duvarların, tentelerin yokluğu olarak değil, meydanda kitapların olmamasının verdiği bir çıplaklık olarak belirdi.
Her ne kadar her geçişimde kitapları incelemeye yeltenmesem de, bir ay boyunca öyle ya da böyle kitaplarla muhatap olarak işyerime yürümüştüm. İyi kötü yayınevlerinin son kitaplarını görmüş, az-çok satan kitaplarına göz ucuyla bakmış, internette ya da muhtelif diğer mecralarda künyesini gördüğüm kitapları canlı kanlı bir şekilde elime almış, kapağından içeriğine tahkik etme imkânı bulmuştum. Şimdi fuar bitmişti ve önümüzdeki seneye kadar, yürürken beni kitaplarla muhatap olmaya mecbur edecek hiçbir yolda yürümeyecektim. Bu nedenle ilk kez “fuar bitmeyeydi iyiydi” diye içimden geçirdim. Bunu derken aklımdan geçen tek şey, şehrin içinde evlerin, işyerlerinin, müşterek buluşma alanlarının hiçbirinin civarında, aradığınız pek çok kitaba ulaşabileceğiniz bir mekân olmamasıydı. Benim açımdan; yolumun üzerinde genişce bir sergi 1 ay boyunca kuruldu ve bunun güzelliğinin, bu manada ilk kez farkına vardım. Sürekli incelemesek de, sadece fuarın içinden geçmenin bile insana ciddi bir kültürel birikim sağlayacağını hissettim. Bu tecrübe beni şu soruları sormaya itti: İstanbul’da kimler isteseler de istemeseler de kitapla muhatap olurlar? İnsanları farketmeden etkileyen kitap kapakları, yazar fotoğrafları, kitaplardan cümleler, vs. şehrin içinde nerelerde öbeklenir?
Devamı için: http://www.dunyabizim.com/polemik/24561/kitap-fuari-bitmeyeydi-iyiydi



































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.