SASAM dernek merkezinde gerçekleşen programda konuşan Arıcan, “Kültürel değerleri, dünya çapında yumuşak geçişle kullanılmasına/yayılmasına, kültürel diplomasi denir. Kültürel diplomasi, öncelikle devletin ele alması gereken hayati bir konudur. Ardından oluşturulan stratejiyi uygulayacak ve devam ettirecek, STK’LAR, Üniversiteler ve diğer kurumlar gelecektir.” dedi.
-Anadolu İrfanını koruyup zenginleştirmeliyiz
Konuşulan dillerin kültür diplomasinin yaygınlaştırılmasında büyük yeri ve önemi olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan “İngilizler, Fransızlar ve Almanlar özellikle dünya da dillerinin yaygınlaşması için çaba gösteren ülkelerin başında gelmektedir. Bizim sahip olduğumuz değerlerin başında Anadolu İrfanı gelmektedir. Hep birlikte bu Anadolu İrfanını hem yaşatmalıyız hem de dünyaya tanıtmalıyız.” diye konuştu.
Konuşmasında yazar, düşünür Nurettin Topçu’nun hayat felsefesinden de örnekler veren Arıcan, Topçu’nun uzun yıllar Fransa’da yaşamasına rağmen Fransız bir anlayışı benimsemediğini, eserlerini de Türkçe yazdığını ifade etti.
-Diziler kültürel diplomasi için büyük öneme sahip
Uluslararası eğitim programlarının, konserlerin, dizi ve filmlerin, sergilerin ve basın yayın organlarının kültürel diplomasinin yaygınlaşmasının da önemine vurgu yapan Arıcan, önerilini de şöyle sıraladı: Turizmi çeşitlendirmeliyiz. Tarihi eser, doğa, ören yeri, inanç turizmini artırmalıyız. Tarihi dizilerin, kültür diplomasisine katkısı oldu. İnsanlar dizideki karakterler gibi yaşamayı gördüler ve örnek aldılar. Divriği Ulu Cami, Dünya Miras Listesinde ve binlere insan tarafından hayranlıkla izleniyor. Türkçenin yaygınlaştırılması, kültür diplomasisi için kıymetli ve gerekli. İnsanî yardım konusunda çok başarılıyız. Ancak kültür diplomasisi açısından değerlendiremiyoruz.”

































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.