Kurban Bayramı, Oruç Bayramı Sonrasına Rastladı

Ey Can-38

Ey Can!.. Kıymeti kendinden  menkul kimi zevat, yazı başlığımızın anlamsızlığı üzerine kurulmuş haberleri , yapar dururdu, yıllar öncesinden. Aslında yazı başlığı, “Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı Sonrasına Rastladı!..” şeklinde de düşünülebilirdi.

Ey Can!.. Belki, ” Hutbe namazı, Cuma günü kılındı.” misali haberler de yapılmıştır, geçmişte. Buna şahid olmadığımız için sadece anlayan için hatırlatmak isteriz. Elbette Cuma olmayınca Cuma Namazı kılınmaz. Bir zatın hatıralarını konu alan kitapta, kızının babasını anlatırken, devlet adamlığında ve inançta  ne derecede dikkatli olduğunu belirten açıklamasında, babasının Cuma namazlarını bile evde kıldığına işaret ediyordu.

Ey Can!.. Evet, Kurban Bayramı’na sayılı günler kaldı. Bu günlerde marketlerde kurban kesimlerinin bulunduğu ve kredi kartına kurban kesimine vurgu son derecede dikkat çekiyor. Bankaların yoksul ve dar gelirli olmaya başlayan kesime, bayram kredileri açması da sıradan durum. Bayramlarda kesilen kurban, faizle alınan kredi (!) ile yapılacak… Belki buna cevaz verenler de çıkar, içimizden:

-Ne yani kardeşim, maaşınızı almıyor musunuz?   Banka, hayatımızın bir parçası olmuştur.

Ey Can!.. “Buyur  buradan yak!..” misali, sayfalarca yazı mı yazalım?

Ey Can!.. Islâh olmayana Hak nasip etmez ise Hakk’ı, haksızlıklar içinde haklılığı aramak beyhudedir, nefse esaret olunca. Sakın bu bilge sözü, hayatın boyunca unutma.

***

Ey Can!.. Kurban Bayramı’nda yoksula dağıtılan ete ve öncesinde deriye el koyma hakkını kendisinde bulan anlayış, sokaklarda ve caddelerde kurbanını kesen vatandaşa ceza bile verir olmuştu.

Ey Can!.. Evinde kurbanını kesen şahsın derisine yasal kılıfını uydurtarak el koyanlar, derilerden gelen gelirin, legal olmayan alanlarda kullanıldığını belirtiyor, bir dönem Tayyare Cemiyeti ismini taşıyan Türk Hava Kurumu’na ve diğer kurumlarla kuruluşlara aktarılmasının gerekliliğini vurgulayarak, bundan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da pay aldığını vurgulamaktaydı.

Ey Can!.. Vatandaşın fitresi için zarf dağıtan, okul okul, sınıf sınıf dolaşanlar, bu fitrelerle kurumlarının ihtiyaçlarını karşıladığını belirterek, istikbalin göklerde aranması gerektiğine işaret ederek, istikbalin köklerde aranmasına gerek olmadığını, adeta vurguluyordu.

Şimdi kurban kesimine değişik fiyatlar bırakanlar, öncelikle kurbanın nende kesilmesi gerektiğini, bu sembolik eylemle neyin arzulandığını bilmelidir. Kesilen kurbanın Hakk rızasını edinmekten başka bir amaç taşımadığını biliyorlar mı?

Ey Can!.. İsmail (a)’ı, babası İbrahim (a)’ı anlamaktan uzak olanların, “Kan görmek istemiyorum, Hayvan Hakları nerede?” bağırışlarını senaryolaştıranların şimdilik sakin halleri, hayra alamet görülmüyor. Onlar, marketlerden istediklerini alırken, fakirin ayda yılda bir sofrasında ete ve şükre dönüşen kurbana tahammülsüzlüğü inanılır gibi değil.

Ey Can!.. Dünyanın dört bir yanında açlıkla imtihan edilenlerin, inancı uğruna hor görülenlerin, vatansız bırakılanların, yetim ve öksüz kılınanların, nana muhtaç bırakılanların yanında olamasak bile yardımlarınızı güvenilir kuruluşlara ulaştırmanız, adeta üzerimizde olan bir sorumluluktur.

Ey Can!.. Bayramlarda bir türlü ne gülebiliyorum ne bayram tadında anlar yaşıyorum. Tebessüme bile hasret olan benliğim bu düşünceler içinde iken tatlıyla, kadayıfla, şekerle, mangalla zaman geçirenlere, "Bu bayramda fakire ve fukaraya yardım elinizi uzatın" demekten başka bir şey diyemiyorum. Siz, bayram günlerini tatil olarak düşünüyorsanız, sözüm size değil, elbette. Ben, kendi payıma düşen dostlara bu düşüncelerimi serdediyorum.

***

Ey Can!.. Mübarek Kurban Bayramınız şimdiden hayırlara vesile olsun. Dünyada akan kanın durması, göz yaşının dinmesi, sıkıntıların son bulması için Kabe’de asumana açılan ellere ve edilen dualara beraber “Amin!..” diyelim… Unutulmaya ki dua, mü’minin sığınağıdır.

23.10.2012