• İstanbul 20 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 25 °C
  • Konya 20 °C
  • Sakarya 21 °C
  • Şanlıurfa 26 °C
  • Trabzon 19 °C
  • Gaziantep 25 °C
  • Bolu 19 °C
  • Bursa 21 °C

M. Seyfettin Erol'dan: “Kafkas İslam Ordusu”nun Dönüşü

M. Seyfettin Erol'dan: “Kafkas İslam Ordusu”nun Dönüşü
Azerbaycan-Ermenistan cephe hattı son günlerde oldukça sıcak gelişmelere sahne oluyor. Cephe hattında uzunca bir süredir kendisini hissettiren yüksek tansiyon, yerini çatışmalara bırakmış vaziyette.

seyfettinerol22Azerbaycan-Ermenistan cephe hattı son günlerde oldukça sıcak gelişmelere sahne oluyor. Cephe hattında uzunca bir süredir kendisini hissettiren yüksek tansiyon, yerini çatışmalara bırakmış vaziyette. Eğer önü alınamaz ise, Kafkasya bölgesi küresel güç mücadelesinde yeni bir hesaplaşma alanı olacağa benziyor.

Mevcut konjonktür ve ortaya konulan senaryo bunla ilgili fazlasıyla önemli ipuçları veriyor. En azından, her iki taraf arasında uzunca bir süredir devam eden, bir türlü bir sonuca vardırılamayan barış görüşmeleri ve bunun ortaya çıkardığı gerginlik, yerini diplomasi dışı her türlü yönteme bırakacağının sinyallerini uzun bir süredir vermeye devam ediyordu.

Müzakerelerin yerini örtülü savaşların almaya başladığı, müzakere adı altında üçüncü taraflar üzerinden büyük ve kanlı bir oyunun sergilendiği bir dönemde, dondurulmuş krizlerin birer birer sahneye sürülmesi artık olağan bir durum haline gelmiş vaziyette. Daha olağan bir durum ise, bunların ağırlıklı olarak eski Sovyet alanı üzerinde cereyan ediyor olması.

Gürcistan, Ukrayna ve son olarak Azerbaycan-Ermenistan cephe hattında yaşananlar bunun birer somut göstergesi olarak karşımıza çıkıyorlar. Eski Sovyet nüfuz alanı olarak kabul edilen Doğu Avrupa, Balkanların önemli bir kısmı, Orta Asya ve hatta Afganistan’da yaşanan gelişmeler de cabası...

***

Bunlar içerisinde Fukuyama’nın meşhur “Medeniyetler Çatışması” tezini alt üst eden Yukarı Karabağ sorunu, meselenin çok boyutluluğu ile çok daha farklı bir yere ve öneme sahip tam bir saatli bomba. Bundan dolayı da cephe hattındaki en ufak hareketlilik çok büyük yankılara ve hatta maliyetlere yol açabiliyor.

Nitekim, 1 ve 2 Ağustos tarihlerinde sınır ihlali yapan ve taciz ateşi açan Ermeni askerler ile Azeri Türk askerleri arasında yaşanan çatışmalarda her iki taraf da önemli sayılabilecek kayıplar vermiş durumda.

Bu kayıpların beraberinde getireceği olası kontrol dışı dalgalanmalar, yerini çok daha farklı gelişmelere bırakabilir. Bunun için zemin fazlasıyla müsait. Özellikle Ermenistan tarafının Rusya destekli ihlalleri buna fazlasıyla gerekçe hazırlıyor. Bu noktada Azerbaycan Savunma Bakanlığı’nın “24 saat içinde cephe hattındaki Ermeni askerlerinin 71 kez ateşkesi ihlal etti” açıklaması dikkate değer.

Dolayısıyla, kırılgan ateşkes durumu, yapılan sınır-ateşkes ihlalleri ile yerini her an sıcak bir savaşa bırakabilir.

***

Nitekim, son çatışmaların boyutu ve ortaya çıkan tablo ortada. İlk olarak, Ağdam ve Terter bölgesinde Azerbaycan mevzilerine yaklaşmaya çalışan Ermeni keşif ve sabotaj birliklerinin tespit edilmesi ve buna Azerbaycan askerleri tarafından müdahale edilmesi üzerine başlayan çatışmalarda 8 Azerbaycan askeri şehit düştüğü haberleri hızlı bir şekilde basında yer almaya başlarken (Azerbaycan basınında yer alan iddialara göre bu sayısının 11, hatta 12 olduğu görülüyor); ikinci gün 4 askerin daha şehit edildiği görülüyor.

Buna karşılık Ermenistan Savunma Bakanlığı, Azerbaycan’la çıkan silahlı çatışmalarda 20 askerinin öldüğünü, 26 askerinin ise yaralandığını açıkladı. Söz konusu açıklama, muhtemelen Ermeni kamuoyu ve diasporasından gelen tepkiler üzerine geri çekildi ve hatta inkâr bile edildi.

Başlangıçta bu yüksek kayıplar ile kendini “mağdur” yerine koymaya çalışan Erivan yönetiminin, gelen tepkiler üzerine “mağrur” olmayı bir kez daha tercih ettiği anlaşılıyor. Psikolojik savaşın bir gereği olarak morallerini yüksek tutmak ve Ermeni askerleriyle ilgili o efsanelerini devam ettirmek istiyorlar.

Fakat ortaya çıkan tablo çok net.

***

Öncelikle, Ermenistan tarafına verdirilen kayıplar oldukça önemli. Normal şartlarda baskını yapan tarafın karşı tarafa daha fazla zayiat verdirmesi gerekirken; daha fazla kayıp veren baskını gerçekleştiren taraf oluyor. İlk baskında 8 kayıp veren Azerbaycan’ın, ikincide 4 kayıp vermesi, buna karşılık Ermenilerin 20 askerinin öldürülmesi ve 26’sının yaralanması bunun somut göstergesi.

Bu da Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin son 20 yılda geldiği aşamayı göstermesi açısından oldukça önemli. Ermenistan’ın yıllık bütçesinden daha fazla bir bütçeyi sadece savunmasına ayıran ve modern bir ordu kurmaya çalışan Azerbaycan açısından gelinen bu aşama oldukça önemli.

Burada bir diğer dikkat çekici husus ise, Azerbaycan ordusunun eğitimi. Askeri teçhizat ve donanım kadar, belki de ondan daha da önemli bir yere sahip olan eğitim, disiplin ve savaşçılık ruhu burada oldukça önemli. Dolayısıyla Ermenistan karşısında çok daha farklı bir Azerbaycan ordusu söz konusu. Bu da bizi bir kez daha tarihin derinliklerine götürüyor ve akıllara “Kafkas İslam Ordusu”nu getiriyor.

Süreç, oldukça önemli gelişmelere gebe. Şu an kazanıyor gibi görünen ülkelerin kaybetmeye başladığı bir dönemden geçiyoruz. Son çatışmalar ve BOP’da açılan yeni cephe, “Kafkas İslam Ordusu” ile birlikte Türklüğün bir kez daha o tarihsel misyonunu ifa edeceği bir yakın geleceğe işaret ediyor.

04.08.2014 Milli Gazete 

Bu haber toplam 587 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim