Sonsuzluğa uzanan bir sayı doğrusunda dört farklı “nokta” olarak yer alan 16, 33, 165 ve 1085 rakamları sizler için ne ifade ediyor? Elbette buna hemen cevap verebilmek mümkün değil. Bunun nedeni de, bu rakamların bir anda birçok şeyi ifade ederken, diğer taraftan tek başlarına pek bir anlam ifade etmemesinden kaynaklanıyor olması. Zaten meselenin püf noktası da burası!
Günümüzde rakamlar bir taraftan bazı hususlara dikkatleri çekmek ve onları gündemde tutmak için ön plana çıkartılırken (aynen bugün itibarıyla 377 örneğinde görüldüğü üzere); diğer taraftan da, bazı şeyleri “önemsizleştirmek” ya da en azından “sıradanlaştırılmak” (ve hatta “itibarsızlaştırmak”) için kullanılabiliyor.
Dolayısıyla, rakamlar psikolojik operasyonunun en önemli, vazgeçilmez silahları olarak gündemdeki yerlerini korumaya devam ediyorlar.
Asıl tehlike de burada!
***
Gelelim yukarıdaki dört rakama... Eminim birçoğunuz halen bunların ne anlama geldiğini bulamamışsınızdır. Açıkçası, haksız da sayılmazsınız!
Nedenine gelince... Bu rakamların, en azından şu an itibarıyla bile değişkenlik arz etmesinden kaynaklanıyor olması. Örneğin, bu yazının kaleme alındığı dakikalarda 163 rakamı bir anda 165’e çıkmıştı. Eminim, yazının okunmaya başladığı saatler içerisinde bu daha da artmış olacak. Çünkü daha önceki örnekler buna işaret ediyor!
Dolayısıyla, buradaki bir diğer vahim durum “sıfırlanma” hadisesi olarak karşımıza çıkıyor; defalarca sıfırlanan ve tekrardan “bir” ile başlayıp, yüzleri, binleri bulan “Katliam İbresi”ndeki sıfırlanma!
Ya da daha yerinde bir tabirle, insanlığın sıfırlanması!
***
Bugün, Doğu Türkistan’da, Türkmeneli’nde, Myammar’da, Afganistan’da, Filistin’de ve daha birçok yerde yaşanan hadise, bundan öte bir anlam taşımamaktadır! İnsanlık, bir masa etrafında kümelenmiş “beşli çete” ve arkasındaki “gizli el” tarafından iflas ettirilmiştir.
Derin “duyarsızlaştırma” ve “hissizleştirme” operasyonu ile karşı karşıya olan insanlık; içler acısı ağlanacak halinin bile farkında değildir! Öyle ki, tüm dünya bu yaşananları “Katliam Borsası”nda, “Açlık Oyunları” filmini izler gibi seyretmektedir.
“Rakamsal” anlamda artış gösteren bu vahşetleri izlemeye devam eden insanlığın bir kez daha iflas ettiği adres ise Gazze’dir!
Yukarıda sıralanan dörtlü rakam da, İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda şu ana kadar öldürülen ve yaralanan sivillerle ilgilidir; 16’sı kadın, 33’ü çocuk olmak üzere toplamda 165’i ölü, 1085’i yaralı Filistinli, ajansların geçtiği haberlerde “rakamsal” olarak bu şekilde yer almaktadır!
***
İşin bir de sosyal medya boyutu var ki, içler acısı! Özellikle de katledilen bebekler, çocuk görüntüleri ve feryat içindeki anneler ve babalar ile...
Ama anlaşılan o ki, kendi içlerinde bir güç mücadelesi veren İslam dünyasının liderleri ile başta “hilafet” ve “emirlik” olmak üzere birtakım “ilanlarda” bulunan “radikal örgütler” ya bu görüntülere kapalılar ya da “kapsama alanının” dışındalar!
Birkaç göstermelik çıkışın dışında “kayıpları” oynuyorlar. Daha fazlasını yapabilmeleri ise, zaten mevcut şartlar altında mümkün değil.
Zaten, vahim olan nokta da burası! Söylemlere ve rakamlara boğulan bir İslam dünyası gerçeği...
***
Bir son dakika haberi ile bu yazımızı şimdilik sonlandıralım... “Yahudi Evi Partisi”nden aşırı sağcı kadın milletvekili Ayelet Shaked İsrail’in operasyonu ve Filistinliler için aynen şu ifadeyi kullanıyor: “Hepsi düşmanımız. Kanları başlarında olmalı. Buna öldürülenlerin anneleri de dahil. Onlar da oğullarının peşinden gitmeli. Evleri de yıkılmalı ki orada ‘yılan’ yetiştiremesinler.”
Bunu gündeme getiren de Independent gazetesinde yazan İsrailli bir gazeteci. “Pasaportumu Yırtmanın Eşiğine Gelme Nedenim” başlığıyla kaleme aldığı yazıda Mira Bar Hillel insanın kanını donduran bu sözler karşısında isyanını bu şekilde ortaya koyuyor.
Fakat işin daha vahim boyutu ise, milletvekili sıfatı taşıyan ve muhtemelen ailesinde “Nazi Soykırımı”nın izlerini taşıyan bir kadının bunları söylemiş olması.
Bu anlayış var olduğu sürece, “katliam borsası” çalışmaya devam edecek!
Bakalım, İslam dünyası ne zaman uyanacak!
14.07.2014 Milli Gazete































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.