• İstanbul 17 °C
  • Ankara 23 °C
  • İzmir 22 °C
  • Konya 21 °C
  • Sakarya 17 °C
  • Şanlıurfa 26 °C
  • Trabzon 19 °C
  • Gaziantep 24 °C
  • Bolu 12 °C
  • Bursa 19 °C

Mehmet Şeker: Ezanı beklerken

Mehmet Şeker: Ezanı beklerken

Mevsimi geldi. Yapraklar sarardı, erkenciler düşmeye başladı, sokakları süpürenlerin mücadelesine sinir karıştı, yeşilliğini koruyanlar direnişini sürdürüyor fakat biliyoruz ki onların da günü gelecek.

Dalda ayvalar kendini gösterdi, çocuklar okula başladı, zeytinler kararmaya niyet etti, bal kabağıyla mandalinalar çıktı…

Bunlarla beraber, sevgili ağabeyim, üstadım Mustafa Kutlu’nun da yeni bir kitabı çıktı.

Ezanı Beklerken, hikâye.

Bu kitabı ezanı beklerken yazmış olmalı.

Aynı zamanda ezanı bekleyenler için yazmış olmalı.

Yazarken de okurken de ezanı beklemekten başka bir zaman dilimi yok esasen.

Kapakta bir mescit önündeki bankta oturan üç ihtiyar var ki simalarını tanımak için yakından bakmak istiyor insan ve iki parmak hareketiyle büyütüp yakınlaştırmaya çalışıyor. Büyüse, mutlaka tanıdık çıkacak gibi.

Tek uzun hikâye.

Ama içinde bir değil, belki yüz bir hikâye var.

Bin bir gece masalı gibi, bitmesin istiyor okuyan.

Fakat bitiyor.

Her şey gibi.

Bitimsiz olanı bilene selâm, sonsuzluğun sahibine şükür.

Biz şimdi nasıl başladığına bakalım, gelenek üzre.

Şöyle başlıyor hikâye:

Yazıları, kitapları ve bilhassa çıkardığı dergi ile tanınan bir ağabeyimiz vardı.

Rejime, iktidara muhalefeti, daha ziyade haksızlığa isyanı ile meşhurdu.

Bu sebeple sık sık başı derde girer, yargılanır, uzun olmayan sürelerle hapse girerdi.

Dışarıda iken çok disiplinli olmayan ibadet hayatı, içeri girince sofuluk derecesine ulaşır, beş vaktin ardı sıra beş daha kılardı.

İçeride iken başından geçenleri anlattığı hikâyeler hayli yekun tutar.

Bunlardan birini şöyle dile getiriyor:

Namazımı kıldım, üst kat ranzada olan yatağıma çıktım, tesbih çekiyorum. Birden üzerime ne olduğunu çıkaramadığım bir hâl geldi. Gözlerimi yumarak bu hâlin geçmesini bekledim.

Geçmediği gibi, beni heyecana sürükleyen, çarpıntımı artıran bir noktaya ulaştı.

Bağdaş kurup oturduğum yataktan ağır ağır havaya kalkmaya başladım. Öyle ki, bu hâl zirveye ulaştığında yataktan en az yarım metre yükselmiştim. Korku, şaşkınlık ve heyecan ile içimden tekbir getiriyor, Felak, Nas okuyorum.

Bu hâl uzun sürmedi.

Derken ağır ağır yatağa inip oturdum.

Ter içinde kalmıştım.

Bana ne oldu böyle? Anlamaya çalışıyordum. İyice sakinleşince şu kanaata vardım.

Yzaının devamı için:https://www.yenisafak.com/yazarlar/mehmet-seker/ezani-beklerken-4762881

Bu haber toplam 34 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim