Bu durum Kur’an’da da yerilmiş ve Müslümanlar şu ayetle uyarılmıştır: “Çünkü onlar, mü’minleri bırakıp kâfirleri kendilerine velî ediniyorlar. Onların yanında (yer almakla) izzet ve şeref kazanacaklarını mı umuyorlar? (Onları velî edinmek ve dost olmakla, onların hayat tarzını, kılık kıyafetini, kültürünü taklit etmekle şeref ve onur kazanacaklarını, üstünlük elde edeceklerini mi sanıyorlar? Ne kadar da yanılıyorlar! Çünkü) izzet ve şeref, tamamen ve yalnızca Allah’a aittir”1
“İzzet” kelimesi bir kimsenin etrafındakilerden gördüğü itibar anlamına gelen “onur” kelimesinden daha geniş kapsamlıdır. İzzet dokunulmazlığa sahip, sarsılmaz yüce bir itibar anlamına gelir.2 Böyle yüce bir itibarı kâfirlerin yanında aramak münafıkların sıfatıdır.3 Çünkü münafıklar, Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’in nübüvvet işini tamamlayamayacağını umarak Yahudilerin yanında şeref ve güç arıyorlardı.4 Velhasıl kâfirlerin yanında izzet arayıp Müslümanları hor görmek ve değersizleştirmek evrensel nifak alâmetidir.
Kafiri dost edinme
Şu ayette de belirtildiği gibi Müslümana düşen görev; kâfirlere boyun eğmek değil bilakis onlara itaat etmemektir: “Öyleyse (ey Peygamber) sakın o inkârcılara (kâfirlerden hiçbir gruba sakın) boyun eğme; (Rabb’inin emirlerine içtenlikle sımsıkı sarıl) ve onlara karşı (bütün gücünü toparlayarak) bu Kur’an ile büyük bir cihat (hamlesi) başlat”5 Tüm bu ayetlerden ortaya çıkan neticeler şunlardır:
a- Mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmek haramdır.
Devamı: https://irfandunyamiz.com/izzeti-kafirlerin-yaninda-aramayin-dr-mehmet-surmeli/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.