• İstanbul 13 °C
  • Ankara 4 °C
  • İzmir 13 °C
  • Konya 2 °C
  • Sakarya 9 °C
  • Şanlıurfa 14 °C
  • Trabzon 14 °C
  • Gaziantep 8 °C
  • Bolu 7 °C
  • Bursa 10 °C

Milleti için çileye talip oldu Hüseyin Avni Ulaş

Milleti için çileye talip oldu Hüseyin Avni Ulaş
Hüseyin Avni Ulaş, derin bir iç çekişle ah eder. Yanında askeri zaferden sonrası için ümidi ve hayali sükuta uğramış Mehmet Akif merhum. Zeki Dursun yazdı..

Hüseyin Avni Ulaş, derin bir iç çekişle ah eder. Yanında askeri zaferden sonrası için ümidi ve hayali sükuta uğramış Mehmet Akif merhum. İkisi de neredeyse aylara varan bir sükunet içinde. Hafif bir tebessüm beliriyor Mehmet Akif’in yüzünde arkadaşı Hüseyin Avni’nin ahına karşı, hafif mi hafif bir tebessüm. Ama arkasından Hüseyin Avni’den “İzmir’i bir görsem, Kadife Kale’de bir de kahve içsem” cümleleri gelince Akif, değişen bakışları, solan tebessümü ile “Sonra” dedi, “Ya sonra…” O kadar derindi ki bu “sonra”, Hüseyin Avni muhatabının ciddiyeti anladı ve “Sonra Erzurum… Bir köşeye çekilmek.” Akif’in bu sözlerden sonra nefesi zorladı; sesi daha gürledi: “Sen bunu yapamazsın Avni!”
“Bunu ben istiyorum, dağlar başında olmak, unutulmak… Ama sen mücadele için yaratılmışsın, Allah seni yeryüzüne mücadele için göndermiş.”
“Avni çilen çok, lakin bunları sana Hakk müyesser kıldı. Bu çilelerin benim için de müyesser kılınması için neler vermezdim ama sen seçildin Avni, sen. Sen Avni, yanıbaşında görünenlerin hileleri, kahpelikleri ile mücadele edeceksin, vatan için, millet için, din için. Seni bu kadar küçülmüş görmeye tahammülüm yok. Dağ başları, çöllerin gidilmeyenleri benim hakkım Avni, ben unutulacağım, sen öyle değilsin. Sen yiğitsin, cemiyet, erisin, çok çekeceksin, korkarım ama öyle”
“Sen çektikçe büyüyeceksin Avni, sen kaybettikçe…”
Hüseyin Ulaş ile Mehmet Akif arasında bu muhavereyi Cumhuriyet ideolojisinin erken dönem eleştirilerinden saydığım Tarık Buğra’nın Firavun İmanı adlı romanından derledim. Mezkur romanda Tarık Buğra, bir devre panoramik bakarak sessizlerin sesi oluyor bir anlamda. Hüseyin Avni ile Mehmet Akif’i bir araya getiren en büyük saik, ikisinin de sıkı bir devrim muhalifi olmaları. İkisi de sıkı dost ve muhalif. O zaman derdimizi Akif’i tanımak olunca, “dostu ancak dostundan tanırsın” fehvasınca biz de Hüseyin Avni’yle tanış tutalım dedik. Hüseyin Avni’yi tanımak, bir başka boyutta, Akif’in dağ başlarına sığamamasını, çöllerin ötesinde neden yaşamadığını anlamak demek.

Yazının devamı: http://www.dunyabizim.com/Manset/19433/milleti-icin-cileye-talip-oldu-huseyin-avni-ulas.html

Bu haber toplam 1570 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim