Her köşeye modern sanat galerisi açıp, bienallerle ana yurdu dört baştan döşeyenlerin, on tane ağacı bahane ederek vatanına milyarlarca lira zarar verecek nesilleri yaratanların, bu sergileri gezmeyi, o mekanlarda bulunmayı gençlerin nazarında bir ayrıcalık, bir entelektüel farz olarak dikte etmesi de ayrı bir konu.
Pasifik Okyanusu’nun ortasında bulunan, 3.4 milyon kilometrekare genişliğinde ve 7 milyon ton ağırlığındaki devasa atık yığınına Yedinci Kıta denildiği için sergiye bu adın verilmesi uygun görülmüş.
Uzun zaman önce aldığım içinde “bienal” ve “modern” kelimlerinin geçtiği hiçbir sanatsal faaliyete katılmama kararımı bozarak 2019’un Kasım ayında düzenlenen 16. İstanbul Bienali’ni görmek için Fındıklı’daki Pera Müzesi’nin yolunu tuttum. Bu durumun en temel sebebi bienalin konusu ve sponsorlarıyla alakalı tezatlığı yakınen gözlemlemek istememdi. Bienalin ana başlığı Yedinci Kıta olarak belirlenmişti. Küresel ısınmanın gözle görünür sonuçlarından biri olan ve Pasifik Okyanusu’nun ortasında bulunan, 3.4 milyon kilometrekare genişliğinde ve 7 milyon ton ağırlığındaki devasa atık yığınına Yedinci Kıta denildiği için sergiye bu adın verilmesi uygun görülmüş.
Devamı: https://www.gzt.com/gercek-hayat/modernizm-cinnetleri-3547170
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.