Bir gezi yazısıyla başladığım Dünya Bizim’deki yazı serüvenim boyunca hem “Batı” hem de “Doğu”dan birçok mekana, şehre, sanatçıya, kamusal figüre, kitaba, âlime… değindim. Ancak bir “mühtedi” Müslüman’ı konu edinme fırsatım henüz olmamıştı. Bu yazıda kendisinden bahsedeceğim Ahmed Krausen sayesinde böyle bir ilki gerçekleştirmiş olacağım. Ayrıca birçok alanda birçok zat hakkında yazı yazmış olsam da bunların içerisinde görsel sanatlarla ilgili kimse yer almamıştı. İslamiyet’e olan bağlılığı ile fotoğrafçılığı arasında ilişki kuran sanatçı Ahmed Krausen’in ilgi çekici hayat öyküsünü sizlere aktarırken bu açıdan da bir ilki gerçkleştirmiş olacağım.
İnternet âleminde belirli bir seviyede üne sahip olan (nitekim biz de kendisini internet vesilesiyle tanıdık) Ahmed Krausen, tam adıyla Ahmed Eckhard Krausen, Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da yaşamakta olan mühtedi bir fotoğraf sanatçısı. Sanatını icra ediş şekli İslami kültürle doğrudan bağlantılı ve belki de eserlerinin kendine has konsepti bakımından düşünürsek Krausen alanında tek dahi olabilir. Yani kendisi mühtedi olmasaydı bile –birazdan değineceğimiz- odaklandığı çalışma alanları kendisini konu edinmemize yeterdi. Ancak evvelâ Krausen’in hayatından bahsetmek istiyorum kısaca.
Mısır ve Sudan ziyareti hayatını değiştiriyor

Ahmed Eckhard Krausen uzun yıllardır Kophenag’da ikamet etse de aslen Almanyalı.Almanya’nın sanayi bölgesi olan Ruhr’un Aachen şehrinde dünyaya gözlerini açan Krausen, baskın şekilde Katolik olan bir toplumun içindeki Protestan bir ailede yetişmiş. Kendi deyimine göre 60 ve 70’lerin politik atmosferi kişiliğinin oluşmasında etkili olmuş. 1977’de ilk fotoğraf makinesini alıyor ki çok sonraları başlayacak olan fotoğrafçılık serüveninin ilk adımı sayılabilir bu Rus yapımı makine. 1978’de ise Almanya’dan ayrılıyor, ayrılış sebebi hakkında ise herhangi bir bilgiye ulaşamadım.

Almanya’dan ayrılışından 1 sene sonra büyük bir yolculuk yapmaya karar veriyor ki hayatının en kritik dönemi de bu kararla beraber başlıyor denebilir. Hayata dair arayışta olan ve kafasındaki “derin” sorulara cevaplar arayan Krausen çareyi seyyah olmakta arıyor. Yaşam ve ölüme dair sorularına dair bir cevap bulacağını hissederek ve tabii yanına kamerasını da alarak 6 yıl sürecek yoluna koyuluyor. Asya, Afrika ve Yeni Zelanda’yı kapsayan bu büyük yolculuğu sırasında büyük değişimler geçiriyor. Ancak tüm bu seyahat rotasındaki en mühim duraklarMısır ve Sudan oluyor onun için, zira gezisinin bitiminden yaklaşık 10 yıl sonra meyve verecek tohumların zihnine burada atıldığını görüyoruz Krausen’in anlattıklarından yola çıkarak. Mısır ve Sudan’da karşılaştığı insanlardan aldığı ilham ve öğretiler onun hayata bakışını kökten değiştirmiş ve İslam’ı seçeceği yolun taşlarını döşemiş.
Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/22632/muhtedi-bir-fotograf-sanatcisi-ahmed-krausen.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.