5 Aralık 2013 Perşembe günü Yumni İş Merkezindeki Beyaz Saray Kitapçılar Çarşısında indim. Önce Şami Kitabevine uğradım, ilgimi çeken bazı eserler aldım. Ardından kitap meselesinde ilk göz ağrılarımdan birisi Hisar Yayınevine uğradım ve sahibi yayıncı Mevlüt Bey’le hoş beş etmek istedim. Erken ayrılmışlar, görüşemedik. Damadıyla hasbihal ettim. Ardından nedense ayaklarım beni Gonca Yayınevine çekti. İnsiyaki bir biçimde adımlarım beni Gonca Yayınevine götürdü. Sahibi Hasan Başpehlivan’la dertleştik ve hasbihal ettik. 1970’li yıllarda henüz İstanbul’a gelmeden; küçük bir kitap kurdu iken adaşı Orhan Cami karşısında Sema Kitabevi sahibi Hasan Kırım’a uğrardım. Daha sonra Hasan’lar (iki Hasan) dünür ve hısım olmuşlar. Hasan Kırım bana Hasan Başpehlivan’dan sitayişle bahsederdi. Rahmetli Hasan Kırım ağabey genç denilebilecek yaşlarda vefat etti. Bani hem hocam Küçük Hafız’la tanıştırdı hem de bol bol kitap edindirdi. Unutamadığım simalardan birisidir. Velhasıl Hasan Paşpehlivan’ı gıyabında Adapazarı’ndan tanırdım.
Yazının devamı: http://www.dunyabulteni.net/yazar/mustafa-ozcan/19428/ya-guzel-insanlar-yok-olursa































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.