Namuslu Bir Kalem Erbabı : Abdülkadir Özkan’da Bugün Hakka Yürüdü

  İbrahim Halil ÇELİK 

       Allah rahmet eylesin.
       Mekanı cennet olsun Abdülkadir Özkan ağabeyimin. 
     Abdülkadir Özkan ağabey  güzel bir insandı. Onu ta 1970 yıllarda tanırım. Ben daha Urfa Halk Eğitimi Başkanıyken o gönlü güzel insani sevmiştim . Benimle o zaman röportaj yapmış idi. O röportaj Milli Gazete de yayınlanmıştı. Urfa’nın tarihi mağaralarının birinde birlikte gençlik resimlerimiz o gün  manşet olmuştu. O güvenilir bir yazar ve kalemini Hak uğruna korkmadan yiğitçe kullanan  bir dost idi. Onun sohbeti her zaman zevkle dinlenirdi.  O, yiğit bir kalem erbabı idi. O yılların iflah olmaz akıncısı idi. Anadolunun kültür haritası onun kalbine adeta nakşedilmişti. Onu Anadolu  irfanı  pişirmiş bir gönül ehli yapmıştı.  O, gönlü geniş bir dost idi. 
      Onun  gerek ZübeyirYetik ,Erdem Bayazıt , Alaeddin Özdenören, Ferhat Koç , Zeki Ceyhan, Mehmet Akif İnan, Rasim Özdenören ve  Hasan Seyithanoğlu ile kavi dostlukları vardı.
     Bu inanç ve  fikir şövalyeleri  Milli Gazete ve Yeni Devir gazetelerinin  yılmaz emekçileri idiler. 
    Erbakan Hocanın Milli Görüş harekatı   gazetelerin sayfalarında bu fikir  şövalyelerinin şiir ve  düz  yazılarına karargah olmuştu.  
       Onlar ; Anadolunun  bin yıllık manevi mayasını  o yılmaz  kalemleriyle yeniden karıyorlardı. İlmin ve fikrin meşalesi önümüzü aydınlatıyordu. Fikri hayatımızın  bu yiğit mimarları  , o yalın kalemleriyle zihin ve gönül dünyamızı biteviye  parlatıyorlardı. 
    İşte  bu yiğitlerin  arasından  yarım asırlık  gazeteci ve yazarlık hayatında  ilkeli , güvenilir bir fikir işçisi olarak  dik durduran o  Abdülkadir Özkan’da  bugün vefat etti. 
      Bugün o da dostu  Ferhat Koç ve Zübeyir Yetik ağabey gibi dünyadaki seksen üç yıllık sürgün hayatını  ikmal etti. Ruhu uçmağa gitti. O’ da  ölümsüzlük  alemine bugün hicret etti. Yolu açık olsun ağabeyimin.  Bizden  önden  giden o dostlara selam söyle. 
      Abdülkadir Özkan’ın  yarım asırlık  yazarlık  ve gazetecilik hayatı  Milli Görüşün hareketinin  canlı bir ansiklopedisi idi. Onun  Erbakan hocaya sadakatı ve  davaya bağlılığı tüm  dostları tarafından hayırla yad edilir. Onunla  öyle anlatılacak hatıralarımız var ki , onları anlatmaya sayfalar yetmez. Aziz dostu Zübeyir Yetik ağabeyin  vefat haberini ona verince o perişan olmuştu. Onunla konuştuğum  telefonda uzun bir sessizlik olmuştu. Onun o sükutu içimi dağlamıştı. Korkmuştum doğrusu onun sekteyi kalpten gideceğine.  Demek daha yiyecek ekmeği ve suyu varmış bu dünyada bugüne dek. Ama şimdi O da  ardından gitti bu fani dünyadan. 
     Bu yıl bizim için bir hicret yılı oldu.  Dostların bu firaklar  bizi ciğerden yaraladı.  Ferhat Koç,  D. Mehmet Doğan , Zübeyir Yetik ve Yakup Ömeroğlu gibi dostlarımızı  daha dünmüş gibi uğurladık. Fani dünyada ayrıldık onlardan.  Baki dünyada birlikte olacağız. onlarla. Üzüldük.  Perişan olduk. Ama biliyoruz ki ölüm bir hiçlik değil, bir vuslattır.  Abdülkadir Özkan’sız Milli Gazete bugün yetim kaldı. 
     Geride Kalan  güzel evlatlarına , Milli Görüş davasının kadim  dostlarına, fikrin namusunu kendine şiar edinden tüm yazı dünyasına  Yüce Rabbim’den sabırlar diliyorum.Başımız sağolsun. 
      İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raciün.