Sokak köpeklerine, sahipsiz kedilere verilen iki lokma ekmek bir kap su Somali felâketi nedeniyle gözümüze batmasın. Allah aşkına elmalarla armutları karıştırmayalım. Emsali yanlış kurmayalım.
****
Gümüş tasmalı köpeklerin, altın kolyeli zümrüt takılı kedilerin sahiplerine gelince. Onları, kendi hayvanlarına gösterdikleri ilgiyi gariban hayvanlardan da esirgediklerini görmeden, sadece insanlardan esirgedikleri için eleştirirsek denklem en baştan fevkalâde yanlış kurulur.
****
Yazmıştım, bir kez daha yazayım. Film ve dizi setlerinde atlar rol yapmayı bilmez, rolünün gerçeği atlara düşer. Rol gereği ölmeleri için en azından bayılmaları gerekir. Hayvanların konuşacağı gün var ya. Veyl ki veyl.
****
Leylâ'nın kûyundaki köpeğin gözlerini öper Mecnun. Psikologa göre davranış bozukluğu. Edebiyatçı ise bu davranışın önünde saygıyla eğilir. Hüküm, kalbî niyet kadar kişiye özel değil.
****
Stephan Zweig, Dostoyevski hakkındaki etüdünde acının Dostoyevski kahramanları üzerindeki yüceltici etkisinden bahseder uzun uzun. Bu kısımlar sadece Dostoyevski kahramanlarının değil, bütünüyle insanın acı karşısında ne denli yükselebileceğini gösterir bize. Tabii eğer düşmezlerse. Daha doğrusu düştükleri yerden kalkabilirlerse.
****
Yalnızca şahsi nefiste idrak edilen acı bencilleştirir insanı. Ama insan eğer kendi acısında bütün evrenin acısını da tecrübe edebilir, tekrarlayabilirse. İşte o zaman çoğalır, tamamlanır.
****
Her şey bir ikinci öğretim dersinde başlamış olmalı. Bir ara cama yaklaşıp dışarıdaki kış akşamının karanlığına baktığımda. Sonra camın üzerinde kendi yansımamı gördüğümde. Karanlık algısında tereddüde düşüp de gayriihtiyarî sınıfın kalabalığına, söylesenize şimdi siyah saçlı bir kadın size ders anlatıyor mu, diye sorduğumda. O gün bu gün bu sorunun cevabını bulamadım.
****
Bir cümle takıldı dilime bu günlerde: Âşık, içinde yanacağı cehennem ateşinin önünde bir süre ısınır.
****
Allah'ım biliyorum, burası cennet değil ama her insan gibi benim de aslım cennetten. Ne olur dünya cennet olsun.
****
Çok az kaldı, eli kulağında. Önce yapraklar sararıp dökülmeye, rüzgârda savrulmaya başlayacak. Sonra yağmur. Serinlik inecek üzerimize. Sonbahar.
28.08.2011 Zaman































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.