• İstanbul 12 °C
  • Ankara 12 °C

“Necip Fazıl şiirden fikre ve harekete yönelerek surda gedik açtı”

D. Mehmet DOĞAN

27 Mayıs 2023’te Bursa’da Osmangazi Belediyesi Şadırvanlı Han Eğitim Akademisi’nde düzenlenen “Vefatının 40. Yılı Anısına Fikir ve Edebiyat Dünyamızda Necip Fâzıl Kısakürek” konferansında konuşan TYB şeref başkanı D. Mehmet Doğan, Türkiye’de edebiyatın fikirle birlikte yürüdüğünü, büyük şair ve yazarlarımızın aynı zamanda fikir adamı olarak topluma yol gösterdiğini belirtti ve “şair Necip Fazıl Türkiye’de inanç ve düşünce üzerinde büyük baskılar olduğu bir dönemde şiirden fikre ve harekete yönelerek mücadele etmeyi seçti” dedi.

Necip Fazıl’ın yirmili yaşlarda şiirleriyle büyük şöhret kazandığını, 1930’lu yılların başında şair olarak tanınan Necip Fazıl’ın 1933’de hikâye kitabı yayınladığını, 1935’de ilk piyesini yazdığını, daha sonra sahnelenen oyunlarıyla sanatkâr olarak şöhretini pekiştirdiğini söyledi.

1940’ta 35 yaşındayken 1930’larda başlayan arayışlarını fikir ve harekete dönüştürmeye, bir mücadele atılmaya hazırlanan Necip Fazıl, bu niyetini bazı yazılarında ve kendisiyle yapılan bir mülakatta dile getirdi. Saf fikir ve ideoloji cephesiyle zayıf olan memlekette bunun bir büyük sanatkâr misyonu olduğuna karar karar verdi. Topluma tekliflerini satır başları halinde asyacı, ruhçu, Allahlı, şahsiyetçi, komünizm ve kapitalizme karşı olarak niteler. Zamanı gelince hayatını dahi bu uğurda vererek davasını savunacak, mücadeleyi başarıya ulaştırdıktan sonra saf şiire dönecektir.

Necip Fazıl’ı bu fikir mücadelesine yönlendiren gelişmeler 1930’lu yıllarda Abdülhakim Arvasi ile tanışmasından sonra başlamış, 1943’te Büyük Doğu mecmuasını yayınlamıştır. 1939’de Nureddin Topçu’nun yayınlandığı Hareket dergisinden sonra Büyük Doğu’nun dini muhtevalı bir mecmua olarak fikir tarihimizde müstesna bir yeri vardır.

“İnanmıyorum bana öğretilen tarihe” diyen Necip Fazıl’ın cumhuriyetin din karşıtı laikliği ile mücadelede etkili bir kalem olarak temayüz ettiğini, mücadelesinin fikrinin önüne geçtiğini söyleyen Doğan, onun vefatına kadar sürdürdüğü mücadelenin yankılarını iki binli yıllarda karşılık bulduğunu, bazı tasavvurlarının hayata geçirildiğini, Ayasofya’nın tekrar cami olarak açılmasının bunun örneklerinden olduğunu belirtti.

Doğan, Necip Fazıl’ın günümüzde şairlik tarafının ihmal edildiğini, edebiyat tarihimizde şair olarak müstesna bir yeri olduğunu, bilhassa gençlerin onun bu yönünü de bilmeleri ve bazı şiirlerini ezberlemelerinin gerekliliğini ifade etti.

Toplantının açılışında Prof. Dr. Mustafa Kara, Necip Fazıl’ın 1960’lı, 1970’li yıllarda gençlik üzerindeki tesiri üzerinde durdu. Konuşmanın tamamlanmasından sonra Bursa Milletvekili Osman Mestan Necip Fazıl’ın

"Ölürsün...Kapanır yollar geriye;

Ben mezarla sırdaş olur, beklerim

Varılmaz hayale işaret diye,

Toprağında bir taş olur, beklerim...”

mısrlarıyla biten “Bekleyen” şiirini okudu.

Toplantı gençlerin Necip Fazıl’dan Sakarya Türküsü ve Zindandan Mehmed’e mektup şiirlerini okumaları ile sona erdi.

 D. Mehmet Doğan ve Osman Mestan

 

 

Bu yazı toplam 104 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim