• İstanbul 10 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 12 °C
  • Konya 3 °C
  • Sakarya 2 °C
  • Şanlıurfa 12 °C
  • Trabzon 15 °C
  • Gaziantep 8 °C
  • Bolu 11 °C
  • Bursa 7 °C

Öğrencileri ve dostları Nazif Gürdoğan'ı anlattı

Öğrencileri ve dostları Nazif Gürdoğan'ı anlattı
Ali Haydar Haksal, Recep Garip, Recep Bozdoğan, Ali Arslan, Emin Üstün geçtiğimiz günlerde düzenlenen panelde Ersin Nazif Gürdoğan'ı anlattılar. Şakir Kurtulmuş etkinlikten notlarını aktarıyor.

Ersin Nazif GürdoğanGörünmeyen Üniversite’nin yazarı… Kültür adamı... İnsani ilişkiler konusunda sayısız kazançlar üreten, bereketli ve iyi ilişkileri çoğaltan bir gönül insanı... Yüzünden tebessümü eksik olmayan bir güzel adam... Üniversite hocalığı süresince bütün öğrencilerini girişimci olmaları konusunda motive etmeye çalışmış bir iktisatçı… Bir mühendis, aynı zamanda bir edebiyatçı…

12 Şubat Cuma günü Ali Emiri Kültür Merkezi’nde ESKADER ve İBB Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü’nün katkıları ile düzenlenen saygı gecesinde Gürdoğan Hoca çeşitli yönleri ile anlatıldı.

Eskişehir Mihalıçcık doğumlu olan Nazif Gürdoğan ile biz de Eskişehir’de lise öğrenciliğimiz sırasında tanıştık. O dönemde Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde öğretim üyesiydi ve çeşitli vesilelerle yaz tatillerinde geldiği Eskişehir’de sıklıkla görüşüyorduk.

Eskişehir’de Atasoy Müftüoğlu Ağabeyin gayretleriyle sanat ve edebiyatla da ilgili olan bir grup dava adamı bir araya gelip bereketli çalışmalara öncülük etmişler, genç arkadaşların yetişmeleri konusunda büyük çaba göstermişlerdir. Nazif Gürdoğan da bu gurubun içindedir ve Eskişehir’e sık sık gidip gelmeleri bu yüzdendir. Gündüzleri Atasoy Ağabeyin bürosunda, akşamları Odunpazarı’nda Alaeddin Parkındaki kafede oturulur, sohbet edilirdi. Bu halka gittikçe genişlemeye başlayınca bir evde bu tür çalışmaların yapılmasının daha uygun olacağı düşünüldüğü için Yediler’de bir kiralık ev bulundu ve bütün arkadaşların katılabileceği, dışarıdan gelen misafirlerin ağırlandığı mütevazı bir şekilde donatıldı.

Uzun bir süre devam eden bu ev sohbetlerine Eskişehir’e gelen herkes gibi mutlaka o da katılır ve orada çok güzel konuşmalar gerçekleşirdi. Bizler de lise öğrenimimiz sırasında bu ev sohbetlerine katılmaya gayret ettik ve o sohbetlerin feyzinden, edebinden, etkisinden yararlanma çabasında olduk. Nazif Ağabey’in o dönemde Erzurum’da görev yapıyor olması çok önemliydi. İmam hatip lisesi mezunları üniversitelere giremiyordu fakat yalnızca Ankara’da ODTÜ, Erzurum’da da Atatürk Üniversitesi onları kabul ettiği için büyük bir talep oluyordu. İmam hatip lisesinden mezun olan arkadaşlarımız ilk sıralara mutlaka Erzurum’u yazıyordu. Kazanan arkadaşlar Erzurum’a yolcu edilirken orada Nazif Ağabeyin ismi verilir, mutlaka kendisiyle tanışması istenirdi.

Batı düşüncesine, üretim ve tüketime dayalı bu sisteme nasıl bakacağımızı onda gördük”

Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde düzenlenen saygı gecesinde de çeşitli özellikleriyle ele alındı Ersin Nazif Gürdoğan. Oturum yöneticiliğini Mehmet Kamil Berse’nin yaptığı panele Ali Haydar Haksal, Recep Garip, Recep Bozdoğan, Ali Arslan, Emin Üstün konuşmacı olarak katıldılar.

Nazif Gürdoğan’la 40 yıllık dostlukları olduğunun altını çizen Ali Haydar Haksal, onun hem bir ağabey, hem bir entelektüel yazar, hem de bir hoca olarak kendilerine çok şey kattığını dile getirerek şunları söyledi: “Sığınaklarımız sınırlıydı. Basılı kitaplar pek yoktu. Düşünce hayatına devlet destekli sol düşünce hakimdi, her yerde onların eserleri vardı. Böyle bir dönemde tanıdığımız yazarlarımızın kitapları ise çok azdı ve daha yeni yeni yayınlanmaya başlıyordu. Bu manada bizim bulup alabildiğimiz 3 -5 kitap çok değerliydi bizim için.’’

Mavera dergisi kurucuları gibi Nazif Gürdoğan’ın da kendileri için her şeyden önce bir ağabey olduğunu vurgulayan Haksal, kendisinin de içinde bulunduğu kuşağın bu dergiden çıktığını, dergideki ağabeylerin hayata bakış noktasında kendilerine çok büyük katkıları olduğunu söyledi.

Teknik bir okulda okuyan Nazif Gürdoğan, üniversite tahsili için İstanbul’a geldikten sonra edebiyat çevreleriyle burada tanışıyor. Edebiyatı seviyor ve bu sevgi Mavera dergisini birlikte kurup çıkardıkları Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Akif İnan, Rasim Özdenörenve Alaeddin Özdenören’le sıkı bir dostluğa ve birlikteliğe götürüyor.

Bir kültür insanı olmasına rağmen teknoloji, bilim, sanayileşme ve yenilikçilik üzerinde çalışıyor ve eser ortaya koyuyor. Bir Müslüman olarak bunlara nasıl bakacağımızı Nazif Abinin eserlerinde gördüğümüzü söyledi Haksal ve ekledi: “Bizim kuşağımız, Müslüman aydının nasıl tavır alacağını onun eserlerinde gördü. Batı düşüncesine, üretim ve tüketime dayalı bu sisteme nasıl bakacağımızı onda gördük.”

Dergilerin o dönem sanat ürünlerine tamamen sayfalarını açtığının fakat düşünce yazılarına pek yer verilmediğinin altını çizdi Haksal. Diriliş, Edebiyat, Mavera gibi dergilerimizde yer alan düşünce yazılarının kuşakları besleyici olmasının önemini dile getirdi. Yeni kuşakları besleyecek olan bu oluşumu sürdürmenin önemine işaret eden Ali Haydar Haksal, Nazif Abinin önemli özelllklerinden birisinin de, kültür ve sanayileşme, kültür ve teknoloji, vahiy ve dine dayalı ürün ve paylaşım konularında eserlerinde çokça açılımlara ve yorumlara yer vermesi olduğunu söyledi.

Abdülhakim Arvasi Hazretlerini Üstad Necip Fazıl sayesinde öğrendiğimizi dile getiren Haksal, onu bize, topluma anlattığını kaydederek, Nazif Gürdoğan’ın da Mehmet Zahit Kotku Hazretlerini ‘Görünmeyen Üniversite’ kitabıyla topluma ve genç kuşaklara anlattığını vurguladı.

Şehre bakışımızı, medeniyete bakışımızı kökünden değiştiren isimler arasında”

Yetiştirdiği talebelerden birisi olan Prof. Recep Bozdoğan da Görünmeyen Üniversite kitabının önemine değindiği konuşmasında bu eseri okuduğumuzda, manevi hayatla, kuşatılmış olduğumuz günlük hayat ilişkisini kurmada ne kadar zorlandığımızı dile getirerek, Nazif Hoca’nın bu eseriyle bu konuda bize yol gösterici olduğunu söyledi.

Nazif Gürdoğan’ın şehre bakışımızı, medeniyete bakışımızı kökünden değiştiren isimler arasında yer aldığını belirtti Bozdoğan. Turgut Cansever, Sadettin Ökten ve Nazif Gürdoğan’ın bu konuda en etkin 3 önemli isim olduğunu ifade eden Prof.Bozdoğan, Abdurrahman bin Avf’ı zihnimize nakşeden kişinin Nazif Hoca olduğunu vurguladı ve ne zaman onu görse ashabtan hemen Abdurrahman bin Avf’ı hatırladığını söyledi.

Entelektüel bir edebiyatçı

Mavera’da ve Yeni Devir gazetesinde yazdığı yazılar ve çeşitli sohbetlerinde yaptığı konuşmalarla kendisini tanıdığını dile getiren Recep Garip, son yıllarda kendisiyle birlikte pek çok konferansa katıldıklarını ve orada yaptığı konuşmalarda Nazif Hoca’nın iktisadi konularda ne kadar yetkin olduğunu gördüklerini anlattı.

Entelektüel bir edebiyatçı olarak da meselelere tek taraflı bakmıyor Gürdoğan. Eleştirel bir bakış açısı ile yaklaşıyor. Bir yere araçla birlikte seyahat ederlerken kendisine çeşitli konuları aktararak meselelerimizi anlatmaya çalıştığını söyleyen Garip, Hoca’nın hiç bunlarla ilgilenmediğini, hatta Endülüs’ten, Kurtuba’dan, Kudüs’ten bahsettiğini aktardı.

Hocanın kaleminin ve kelamının özdeş bir duruş sergilediğini dile getiren Recep Garip, düne takılmayan fakat geçmişi de mutlaka daha iyi tanımamız gerektiğini vurgulayan bir görüşte olduğunu söyleyerek daha sonra şöyle konuştu: “Edebiyatımız varsa medeniyetimiz de vardır. Büyük bir medeniyet mensubuyuz. Sanatın, edebiyatın, şiirin varlığı bizi geçmişle birlikte besliyor ve gelecek yıllara taşıyor. Medeniyete ilişkin edebi yolculuğun edebiyatla, şiirle olacağını yine bu üstadlarımızdan öğreniyoruz.”

Devamı için: http://www.dunyabizim.com/index.php?aType=haber&ArticleID=23164&q=nazif+g%C3%BCrdo%C4%9Fan

Bu haber toplam 1225 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim