Ömrünün son 35 yılını canı gibi muhafaza ettiği rübabına adamış bir sanatçı Muhammed Hamid. Pakistan'ın başkenti İslamabad’ın gözde mesire yerlerinden Dâmenıkûh, çoğu kez onun rübab tıngırtısıyla apayrı bir havaya bürünüyor.
Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Güney Asya ülkelerinde bilinen bir yaylı çalgı çeşidi rübab (rebab), Pakistan’da farklı bir şekle sahip. Muhammed Hamid’in sanatını icra ettiği yerse hep aynı. Sanatını Pakistanlılarla buluşturmak için sabahın erken saatlerinde hazırlığa başlıyor.
İslamabadlı rübab sanatçısı Muhammed Hamid, rübab için kullanılacak ağacın kaliteli olmasının, enstrümandan iyi bir ses alınabilmesi için göz ardı edilemeyecek bir husus olduğunu söylerken sözlerine şu şekilde devam etti: “Rübab ağacının kaliteli olması gerekiyor. Ancak böyle olursa en iyi sese kavuşabilirsin ve insanları etkileyerek onları mutlu edebilirsin. Ona değer verip, bakımını da çok iyi yapmak gerekir. Rübab, kendisiyle konuşmayan sanatçıya istediği sesi vermez. Onunla konuşmak gerekir. Rübab hayatımdaki en yakın dostum.”
Muhammed Hamid’in rübab vuruşları, duyan herkesi etkisi altına alıyor. Rübabtan çıkan sesin hüzünden geldiğini vurgulayan Hamid, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İnsanlara sorarsan bunu çalanın âşık olduğunu söyleyeceklerdir. İlk rübab Hz. Yakup tarafından yapıldı derler. Oğlu Yusuf’u kaybedince o kadar hüzünlenmişti ki rübabın tınısı hüznünü yatıştırmada kendisine yardımcı oluyordu.”
Devamı için: http://www.dunyabizim.com/index.php?aType=haber&ArticleID=19523&q=r%C3%BCbab
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.