Âlim Kahraman, eleştirmen, hususiyetle de öykü eleştirmeni dediğimizde aklımıza gelen birkaç isimden birisi. Cahit Zarifoğlu'nun tavsiyesi ile eleştiriye yönelmiş ve edebiyatın bu alanında söz sahibi olmuştur. Âlim Kahraman “Eleştirmen sanatta dikiş tutturamayan kimsedir” algısına karşı çıkan bir öykücüdür de ayrıca.
Yedi İklim’in Kasım 2015 sayısında yazı hayatında tam 35 yılı geride bırakmış olan Kahraman, çeşitli yönleri, kitapları ile ele alınmış. İlk olarak karşımıza Ali Haydar Haksal’ın arşivindeki mektupları okuyoruz. Haksal bu mektuplarla aktarmakla kalmayıp mektupların “önünü ve arkasını da” sunuyor okuyucuya. Haksal ile Kahraman’ın tanışması ilgi çekici şahsımca: Âlim Kahraman’ın abisi, Mehmet Kahraman ile Ali Haydar Haksal Erzurum’da aynı sınıftadırlar. Mehmet Kahraman’ın tavsiyesi ile bir mektupla başlayan dostluk 40 yılını doldurmuş bugün. Mektupların dili bugün kaybettiğimiz birçok şeyi anımsatıyor. Yalın, sade, yapmacıksız bir dil kullanılmış bu mektuplarda. Tam manası ile karşılıklı muhabbet taşınmış zarflar içerisinde.
Dosyanın bir diğer önemli diyebileceğimiz kısmı Âlim Kahraman ile İsmail Demirel’in yaptığı röportaj. Genel itibarıyla Kahraman’ın kitapları etrafında şekillenmiş olan röportaj okuyucuya sıcak bir sohbet havası sunuyor. Kahraman, sorulara cevap verirken eğilip bükülmüyor, ne ise o şekilde cevaplıyor soruları. Şöyle ki anlamadığı soruya “anlayamadım”, cevabı belli soruya ise “biliyorsun işte” diyebilmekte. Söyleşide yer alan “Rus edebiyatına merak salmıştım. Çeviriler yoluyla nereye kadar gitmek mümkünse oralara kadar sokuldum” ifadesi Âlim Kahraman’ın edebi açıdan nasıl sınırları zorlayan bir kalem olduğunu çok güzel belli ediyor. Cila kokmayan, samimi bir söyleşi gerçekleştirmiş İsmail Demirel.
Devamı: http://www.dunyabizim.com/Manset/22309/sanatta-da-yetkin-bir-elestirmen-alim-kahraman.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.