Bir çok şehir dolaştım, çiçekten balözü toplayan arı misali gittiğim her şehirden o şehre dair yazılanları bir araya getirmeye çalıştım. Zaman içinde İl İl Şehir Kitaplığı kurma düşüncesi oluştu. Her ilden o ile ait kitaplar, bu İl İl Şehir Kitaplığı’nı oluşturacak ve ortaya çıkacak kütüphane, araştırmacılara rahat çalışma imkânı oluşturacaktı.
Bir ilde kurulan böylesi bir kütüphanenin herkese hitap etmesi düşünülemezdi. Nihayetinde Ankara’da ve İstanbul’da mevcut kütüphaneler vardı. Bu düşünce sadece kâğıd üzerinde kaldı.
2010’da katıldığımız Uluslararası bir kongrede(TYB Milletlerarası 1.Şehir Tarihi Yazarları Kongresi) şehir konulu tebliğimizi sunarken her şehirde bir Şehir Araştırmaları Merkezinin kurulması gerektiği düşüncesi daha ağır bastı. Öncesinde “Tarih Kültür Folklor Araştırmaları Merkezi “ olarak düşündüğümüz ve beraberinde İl İl Şehir Kitaplığı düşüncemiz, iki senedir “Şehri Araştırmaları Merkezi” biçiminde çalışmalarımıza yansımaktadır.
Şehri Araştırmaları Merkezi’nin hangi ihtiyaçtan kaynaklandığını, bu merkezin üstleneceği fonksiyonların ne olduğunu, merkezde bulunması gereken kaynakları, çalışanların konumu, çalışmaların devamlılığı, bulunduurulması gereken kaynaklar, oluşturulacak dokumantasyon merkezi olmak üzere elliye yakın makalede açıklanmaya çalışıldı.
Elbette Şehir Araştırmaları Merkezi,, sadece bir ilde değil, her ilde kurulması gereken bir merkez olduğu için, her şehrin tarih, kültür, sanat, edebiyat, mimarî, musıkî olmak üzere birçok yönüne dair her çeşit kaynak bir arada bulunulmalıdır.
Bir Şehir Araştırmaları Merkezi, o şehrin A’dan Z’ye ne varsa bulunması gereken bir merkezdir. Bu merkezin oluşumu, o şehre hizmet edenlerin, o şehir için eser kaleme alanların olduğu kadar, bir şehrin bağrından çıkanların bir vefa borcudur.
Günümüzde her şehrin tarihini, kültürünü, edebiyatını, sanatını eserlerine yansıtan yazarlar bulunur, araştırmacılar mevcuttur. Amacımız, bu değerli aklemlerin hem eserlerini bir araya toplamak hem de onların daima uğrayacağı mekâna kendilerini sahip kılmaktır.
Merkez, bir şehrin yazılı-sesli-görsel olduğu kadar diğer alanlarda şehirle ilgili ne varsa bir araya getirilme ve bir araya getirilen çalışmalardan yeni çalışmalar ortaya konmasına zemin hazırlamaktır.
A.. Şehrini araştırmak isteyen araştırmacı, yerli ve yabancı kaynaklara böylelikle rahatlıkla ulaşacak, çalışmalarını yaparken bir çok kaynakla yola çıktığı için şehri tanıma ve tanıtma açıısndan yanlışlıklar içinde olmayacaktır.
A Şehrini ele alan araştırmacı, o şehirde yayınlanan ve yyaınlanmakta olan süreli yayınlara kolaylıkla ulaşmalıdır. Dergilerle gazeteler bir arada bulunmalı, o şehirde çıkan bir broşürden tutun seçim beyannamesine, reklâm kataloguna varıncaya kadar dokuman, derli-toplu bir araya getirilmelidir.
A Şehrini ziyaret eden seyyahların ya da şehirden bahseden gezginlerin çalışmaları, merkezde yerini almalıdır. O döneme dair kimi gözlemler, anlatımlar, ileride yapılacak çalışmalara kaynaklık edebilir. Belki bir çizim, mimarî şaheser olup, harap olmuş bir yapının tekrar ayağa kaldırılmasına kaynaklık eder.
O şehrin tanıtımına esas ne varsa merkezde bulunmalıdır. Şehrin yemek kültüründen eğlenme adetlerine, giyiminden kuşamına varıncaya kadar ne varsa merkezde yerini alırsa, zamanla bu merkezin bir okuldan farkı kalmayacak, üniversitelerüstü konumda şehirle ilgili tek başvuru kaynağı olacaktır.
Bu merkez düşüncesi sağlıklı bir zeminde oluşturulur ve geliştirilirse, bir medeniyet arayışının da merkezi olacaktır. Yeniden medeniyetimizi inşâ etme düşüncesinin merkezi olacak Şehir Araştırmaları Merkezi, her hafta verilen konferanslarla, yılda en az bir kez yapılacak sempozyumlarla, aylık toplantılarla, çıkarılacak süreli yayınlar ve araştırmacıların imza günleriyle , oluşturacağı sanal ortamdaki siteleriyle zamanla öz kaynaklarından beslenen yapısıyla istenilen olgunluğa en çok iki-üç sene içinde erişecektir.
O şehrin düne ait fotoğraflarıyla günümüzdeki fotoğrafları, yapılacak belgesel çalışmalar, akademisyenlerin verdiği destek, dünü yaşayanların vereceği bilgiler, el yazmaları, diğer eserlerden çıkartılan notlar, açılacak sergiler de işin diğer yönlerini oluşturmaktadır.
O şehrin her alanda isim yapmış olanlarının araştırıldığı, yazarından ve şairinden, siyasetçisinden ekonomistine kadar her ismin vefayla yaddedileceği bir merkezdir.
Elbette Şehir Araştırmaları Merkezi, kısa bir makalede anlatılacak ve muhattabınıbu yolla ikna etmeye yönelik sıradan ve kolay anlaşılabilir bir projenin ismi değildir.
Şehir Araştırmaları Merkezi, yaşadığımız her şehrin canlı hafızasıdır, belleğidir. Öncelikle her şehirde kuurlmasını arzuladığımız, sonradan kimi ilçelerde de küçükl çağlı kurulmasını istediğimiz Şehir Araştırmaları Merkezi, yapısıyla ne müzedir ne kütüphanedir … İnsanımızın evinin bir köşesinde beklettiği geçmişe ait etnografik eserlerin sergi alanıdır, giyimin kuşamın maketidir, öncelikle şehir kitaplarının birlikteliğidir, tarihe saygının adıdır, kültürün canlandırılmasıdır, edebiyatın hareketliliğidir, sanatın hareketliliğidir, düşüncenin dışa vurumudur, duygunun eserlerde şekillenmesidir, halıda kilimde nakışta yüzyılların hayat bulmasıdır, medeniyetin her yönüyle bir mekânda toplanmasıdır.
Bizim Şehir Araştırmaları Merkezi için söyleyecek çok sözümüz vardır. Söylenecek çok sözün olduğu alanda öncelikle bu merkeze her şehirde sahip çıkacak birer isme ve o isim etrafında toplanacak gönüllülere ihtiyaç vardır.
Şayet zamanı gelir de bir şehirde Şehri Araştırmaları Merkezi kurulsa ve merkeze davet edilsek, o güne dair yapacağımız konuşma metnimiz, bu makale olacaktır.
İnsan hayalleriyle yaşar ve gerçekleşen hayalleriyle hayattan zevk alır. Biz de ömrümüzün çoğunu adadığımız Şehir Araştırmaları Merkezi’yle yatıp kalkmaktayız. Bakarsınız her ilde ve bir çok ilçede bu merkezler açılır da hatırlayanımız çok olmaz. Olsun, bir gerçekleşin de gerisi önemli değil.
27.06.2012
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.