Şehir Araştırmaları Merkezi ve Medeniyet

Ey Can!.. Birkaç üniversitede bulunan akademisyenlere, tanıdık isimlere “Üniversitelerde Şehir Araştırma Merkezleri kurulursa, faydası ne olur?” sorusu yöneltildi, geçtiğimiz aylarda. Gelen cevaplardan edinilen izlenim, “Bu merkez, her üniversitede kurulmalıdır.  Her şehrin tüm yönleriyle araştırıldığı üniversitelerde bile dağınıklık, böyle bir merkezi mecburi kılmaktadır.”

Ey Can!.. Şehir Araştırmaları Merkezi’nin önemine binaen yazmaya bu sebeple devam ediyoruz, kuşkusuz. Amacımız, her şehrimize, birer merkezin kurulmasına vesile olmak ve üniversitesiz kalmayan şehirlerimizin tarihî, kültürel, edebî olmak üzere her alanda yapılan araştırmaları, yayınlanan kitapları, hazırlanan tezleri, basılı dokumanı, fotoğraf albümlerini, dergileri, gazeteleri bir disiplin içinde bir arada bulundurmaktır.

Ey Can!.. Bir bilgi bankası oluşturarak, zaman içinde bu merkezleri sosyal çalışmaların ve araştırmaların zemini haline getirmek olan Şehir Araştırmaları Merkezi, kurulacak bilgi ağı ile herkesin faydalanacağı, bulunduğu konuma göre yararlanacağı, araştırmacısından tutun meraklısına varıncaya kadar herkesin ve her kesimin ihtiyaç hissettiği anda faydalanacağı düzeye erişir.

Ey Can!.. Her şehir hakkında basılı ve yazılı bulunan kitapların bir arada olacağı merkeze dair daha önce birçok yazımızda bilgi yer almıştı.

Ey Can!.. Günümüzde üniversitelerde dağınık olan ve kişinin ulaşmasında zorluklar yaşadığı kimi kaynakları teminde çekilen sıkıntı, üniversitelerde Şehir Araştırmaları Merkezi kurulduğunda asgarî seviyeye düşecektir.

Ey Can!.. Şehir Araştırma Merkezleri’nde hem akademisyenin hem şehir konulu çalışmaları bulunanların yer aldığı komisyonlar, o şehre dair çalışmalarını, araştırmalarını birlikte yapacak, mevcut olan iki taraf arasındaki iletişimsizlik ortadan kalkacak, kaynakların paylaşımı sağlanacaktır. Kimi zaman şehre dair bilinmemiş, gün yüzüne çıkmamış birçok belge ve bilgi düne, geçmişe ışık tutacak, belki de kimi tarihteki olaylara bakış seyri değişecektir.

Ey Can!.. Şehir Araştırmaları Merkezi üzerine yoğunlaştığımız yazılarımızda birçok defa bu teklifi getirmiş, ilgilerini çekmek istediğimiz yetkililer ve konuyla ilgili kalemler, yazdıklarımızın doğruluk payını sorgulamaktan ya uzak durmuş ya yazdıklarımız kendilerine ulaşmamıştır. www.tyb.org.tr sitesinde yayınlanan makalelerimizden çıkan sonuç, Şehri Araştırmaları Merkezi’ne dair görüşlerin istenildiği gibi anlaşılmadığıdır.

Ey Can!.. Bu makaleleri-yazıları-denemeleri okuyan ve yorumlayan isimlerden, kalemlerden istediğimiz,  bulundukları şehrin dünle bugün arasındaki irtibatını sağlayacak ve yarına bir köprü oluşturacak Şehir Araştırma Merkezlerinin kurulmasına dair destek talebimiz daima söz konusudur. Şehirlere daima hizmet ettiklerini belirten ve kendilerine projeler getirilmesini isteyen, getirilen tekliflere destek sunacağını ifade eden siyasîlerden “Şehir Araştırmaları Merkezi” olarak ortaya koyduğumuz geleneğimizin, medeniyetimizin, tarihimizin, edebiyatımızın, sanatımızın, musıkîmizin, mimarimizin, kısaca bizi biz yapan değerlerin canlı tutulacağı, dünün bugüne miras gelen ne varsa yarına taşınacağı merkezlere gerekli duyarlılığı göstermelerini bekliyoruz.

Ey Can!.. Bilmekteyiz ki ülke gündemine alınmadıkça, yazarlarımızca bu makalelerine konu edilmedikçe, tek başına solo çalışmalarımızla bir yere varamayacağımız aşikârdır.

Ey Can!..  Yoksa biz medeniyetimiz adına çok şey mi istemekteyiz, etkililerden ve yetkililerden? Bundan bir menfaat mi beklediğimiz, bilinir? Bu merkezler kurulduğunda, kadirşinaslık gösteren olursa belki birkaç konuşmamız olur, belki biri ya da birileri birkaç plaket sunar, bize.  Bilirsin, bizim ne ödüllere ne övgüye meylimiz vardır. Biz, bunu kaç kez belirttik, olmadı, olması için çaba harcayan görülmedi.

Ey Can!.. Bu ağır ve sorumluluk isteyen görevi üstlenirken, bilmezdim, yalnız bırakılacağımı.. Harcadığımız emeğe, gösterdiğimiz çabaya yazık!.. Son kez iyi niyetle tekrar belirtmek zorunda kaldığım için, beni hoş gör. Deriz ki, “Bu Şehir Araştırmaları Merkezi’ne sahip olmayan bir üniversite, kâmilen kabul edilebilir bir üniversite değildir.” Bu iddia değil, bir hakikattir. Aksini savunan, bizimle muhatap olmalıdır.

Ey Can!.. Artık yazmak istemiyorum, açıkçası. Bir daha Şehir Araştırmaları Merkezi hakkında yazmak, içimden gelmiyor. Kişi, düşüncelerini bu denli ucuzlaştırmamalı, düşüncelerini pahallıya satmalıdır ki kıymet kazansın, belirttikleri.

Ey Can!.. Ülkemizin durumu ortadadır. Herkes olmasa bile çoğu şan ve şöhretle ün peşinde iken, mevkii-makam beklerken, bu hesaplar içinde iken, imrendiğim bir isim vardır. O’nu sana açıklamak isterim: Sezai Karakoç. Şehirlere verilmesi gereken önemi bir de kendisinden okuman lazım. Sezai Karakoç’un şiir dünyasına yabancı değilsin, daha çok diğer eserlerini okumanı isterim. Bu Şehir Araştırmaları Merkezi fikri, kendisinin “Medeniyetimize sahip çıkalım”  şeklinde özetlenebilecek düşüncesinden doğmuştur, yıllar öncesinden. Diriliş hakkında başka bir şey ilâve etmeme gerek var mı? Okudukça, okuduklarınla Şehir Araştırma Merkezleri’ni düşündükçe aralarında bir bağ kurabilmen mümkündür.  Sezai Ağabey’i okumasaydım, bu düşünce bende mevcut olmazdı. Elbette “Şehir Araştırmaları Merkezi” denilince daha geniş bir perspektifte konuyu ele almak lazım.

Ey Can!..  Başka bir mektupta tekrar görüşmek dileğiyle esen kal!..

27.11.2012