Yalnızlığı tercih edenlerin ya da mecbur olanların sayısında başdöndürücü artış varmış.
Bir de kalabalıklar arasında yalnız yaşayanlar var.
Sayın Cumhurbaşkanı bir ara, “yalnızlıktan” şikayetçi olmuştu.
Sizdeki ruh hali nasıldır bilmem; ben de “yalnızlıktan” şikâyetçiyim.
Şükür yalnız yaşamıyorum ama ruh halim böyle.
Bir vakitler, “birlik ve beraberlik” şuurumuz vardı.
Bu şuurun bir araya getirdiği insanlar, mukaddesâta sahip çıkmak için birlikte hareket eder, her türlü zorluğa birlikte göğüs gererlerdi.
Okuyucularımızla aramızda çok sağlam gibi görünen bağlar vardı.
“Şer odakları” ile mücadelemizde onların manevi destekleri sayesinde, sürekli olarak yenilenir, enerji ve moral depolardık.
Saflar bugün olduğundan çok daha net gibiydi, memleketin mukaddesâtına düşman olanlarla, o düşmanlara karşı mücadele veren “yiğitler” gibi bir tablo vardı.
Gözümüzü budaktan sakınmaz, üçün beşin hesabını yapmazdık.
Mesai saatleri nedir, işe kaçta gidilir, kaçta gelinir, hiç bilmezdik.
İşimizi iş olarak da görmezdik zaten; bir mücadele alanıydı bizim için, “Şer odaklarına karşı mücadele” sahası.
Allah rızasına nail olmak için önümüze çıkartılmış büyük imkân.
Nimet.
O şuurla mücadele verdik.
Devamı: https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/adalet-ille-de-adalet-9955/































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.