• İstanbul 15 °C
  • Ankara 17 °C

“Siz Dersiniz Yaz, Biz Deriz İlkbahar”

“Siz Dersiniz Yaz, Biz Deriz İlkbahar”
İran’da yaşarken burada sayıları neredeyse ülkenin yarı nüfusuna tekabül eden Azerbaycan Türk halkıyla etkileşim bazen çok hatalı ve yanlış anlaşılabilecek sonuçlar verebiliyor.

Her ikisi de Oğuz Türkçesi olan Azerbaycan Türkçesi ve Anadolu Türkçesi – İranlıların tabiriyle İstanbul Türkçesi – bu yanlış anlaşılmaların sıkça yaşanabildiği lehçeler. 

Bu durum, bazen şaşkınlıkla karışık bir gülümsemeye veya tam tersi büyük bir sıkıntıya yol açabiliyor. Çağırdığınız taksi size telefonda yolun kabağında bekliyorum dediğinde Safa ve Merve arasında İsmail’i arayan Hacer telaşına bürünebilirsiniz! Yolun yukarısı mı? Aşağısı mı? Sağı mı solu mu? Sonu mu?

– Merhaba ben Mermer. 

– Merhaba ben Pervane!

Özellikle kadın isimleri çok çeşitli. Mermer bizdeki mermerin eş anlamlısı. İnci, Mercan, Zümrüt kadın ismi olabiliyor da Mermer neden olmasın. 

Pervane kelebek demek, Farsça kökenli. 

Bu türde farklı anlamlı kullanılan kelimeler için dilbilimde ‘false friends’ veya ‘yalancı eşdeğerler’ tabiri kullanılıyor. Bu durumun meydana gelmesinde Farsça, Arapça veya Kıpçak Türkçesinin kelime dağarcıklarına farklı düzeylerde maruz kalmanın yanı sıra yazı ve konuşma dillerinin her iki lehçede farklı serüvenlerle ilerlemesi de gösterilebilir. 

Kasapta verdiğiniz sipariş için ‘Sümüksüz mü olsun?’ diye bir soruyla ilk defa karşılaşınca kendinizden geçebilirsiniz. Sümük, kemik anlamında kullanılıyor. Veya aynı kasap ‘Bukalemun vereyim mi?’ dediğinde çığlık atıp kaçmayın. Hindi demek. 

Sokaklarda sağlı sollu ‘gül’ tabelası olan dükkânlar gördüğünüzde ‘Çiçekçilerde sadece gül mü satılıyor?’ diye düşünürseniz yanılırsınız. Gül, çiçek anlamındadır. Farsça kökenli gül, çiçek demek sözlükte. Bizim anladığımız değil.  

“Af edersiniz, kıçlarım ağrıyor” diye sızlanan bir yaşlı aslında bacaklarının ağrımasından şikâyet ediyor. 

Yemek siparişi verdiğinizde masada bıçak lazımsa, garsondan çengel istemeyi unutmayın. Bıçağa çengel diyorlar. 

Manavda kayısı gördünüz. “Eriğin kilosu kaça?” diye sormanız lazım.

Randevulaşırken de dikkat etmeniz gerek. Akşam, bir gün öncesi gece, Sabah bir gün sonrası. Misal çarşamba akşamı görüşürüz diyorlarsa bu, salı akşamı demek. 

Kızınız, annesine okşuyor’ diye bir cümle duyduğunuzda şaşırmayın. ‘Annesine benziyor’ demek aslında. 

Devamı: https://www.insaniyet.net/siz-dersiniz-yaz-biz-deriz-ilkbahar/

Bu haber toplam 120 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim