• İstanbul 20 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 25 °C
  • Konya 20 °C
  • Sakarya 21 °C
  • Şanlıurfa 26 °C
  • Trabzon 19 °C
  • Gaziantep 25 °C
  • Bolu 19 °C
  • Bursa 21 °C

Tarkan Zengin'den: Demirtaş emekçilerin adayı olamaz çünkü...

Tarkan Zengin'den: Demirtaş emekçilerin adayı olamaz çünkü...
Emek örgütleriyle ilişkileri, toplumun büyük yoksul-emekçi kitlesiyle iletişimi, siyaset pratiğinde kendi belediyelerinde çalışanlara karşı tutumları ve politikaları, BDP’nin hakim olduğu bölgede emekçilere uygulanan baskılar ve emekçilerin temel sorunlar

tarkanzengin1hdEmek örgütleriyle ilişkileri, toplumun büyük yoksul-emekçi kitlesiyle iletişimi, siyaset pratiğinde kendi belediyelerinde çalışanlara karşı tutumları ve politikaları, BDP’nin hakim olduğu bölgede emekçilere uygulanan baskılar ve emekçilerin temel sorunlarına ilişkin bir politikasının olmaması, Demirtaş’ın emekçilerin adayı olamayacağını göstermektedir. Sadece bağlama çalmak güzel bir şey ama emekçilerin adayı olmak için yeterli değil.

Tarkan Zengin/Sendika Uzmanı

Türkiye ilk defa halkın seçeceği bir Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidiyor. Adaylar halkı ikna etmek için yapmak istediklerini anlatıyor. Adaylardan Selahattin Demirtaş, “diğer cumhurbaşkanı adaylarının ezilenden, yoksuldan, işçiden yana bir tavrının olmadığını, hepsinin devletin başı olmaya çalıştığını” söylemekte, emekçilerin ve solun adayı olduğunu iddia etmektedir. Demirtaş’ın bir siyasi partinin genel başkanlığını yapmış olması nedeniyle siyaset pratiği ve uygulamaları ile adaylık sürecindeki vaadleri, onun gerçekten emekçilerin adayı olabileceğini gösterebilir. Bu çerçevede Demirtaş’ın emek konusundaki pratik uygulamaları ve adaylık sürecindeki emeğe ilişkin vaadlerini (veya söylemediklerini) ele almaya çalışacağız.

Bilindiği üzere 2011’de BDP Genel Başkanı olan Demirtaş ‘Devletin imamının ardında namaz kılmayın’ açıklamasıyla bölgedeki din görevlilerini hedef haline getirmişti. “Sivil Cuma” eylemlerinde halka camilerde namaz kılmamaları söyleniyordu. Demirtaş “İmamların etrafında, arkasında saf tutmayın. MGK’da özel olarak, bölgeye özel imamların gönderilmesi kararlaştırılmıştır ki bu durum bölgeye özel bir istihbaratçı göndermenin bir başka şekli. Dini terörle mücadelede araç olarak kullanmak utanç verici bir durumdur. Devletin bu şekilde görevlendirdiği imamlar özel tim, korucu, kontra, JİTEM’den farklı bir amaç gütmüyor. Bunların 2011 versiyonu” demişti. Dehşet verici bu ifadeler bölgede din emekçilerini hedef haline getirmiş ve bazı din emekçilerinin şehit edilmesine neden olmuştu. Güneydoğu’ya atanan devlet memurlarının MGK tarafından atandığını düşünen Demirtaş’ın, Cumhurbaşkanı adayı olarak bu düşüncelerinde bir değişiklik var mıdır? Yoksa hala bölgedeki devlet memurlarının MGK tarafından özellikle gönderildiğini düşünmekte midir? Aynı şekilde bölgede hastanelerde görev yapan sağlık çalışanlarının, öğretmenlerin ve diğer memurların da aynı şekilde atandığını düşünmekte midir? Memurlarda emekçi olduğuna göre Demirtaş, suçladığı ve halka hedef gösterdiği bir kitlenin adayı olabilir mi? Din hizmetleri emekçilerini açık hedef haline getiren Demirtaş’ın, emekçilerin Cumhurbaşkanı adayıyım demesi çelişkidir. Çalışanların önemli bir kesimini toplumun açık hedefi haline getirmesi nedeniyle Demirtaş, emekçilerin adayı olamaz.

Demirtaş bu işlere ne diyor?

Demirtaş, Cumhurbaşkanı adayı olduktan sonra KESK’in genel kuruluna katıldı ve DİSK’i ziyaret ederek destek istedi. Diğer meslek örgütlerini ve konfederasyonları ziyaret etmedi. Tüm emekçilerin adayı olduğunu iddia eden birinin ülkemizin üye sayıları bakımından en fazla üyeye sahip olan konfederasyonları Türk-İş, Hak-İş, Memur-Sen ve Kamu-Sen’i ziyaret etmemesi emekçilerin adayı olma iddiasını çürütür. Demirtaş’ın emek örgütleri arasında ayrım yapması, bazı konfederasyonları makbul, diğerleri öteki görmesi emekçilerin adayı olmadığını gösterir.

Demirtaş, Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda ilk iş olarak taşerona izin veren yasal düzenlemeleri ILO Sözleşmesi’ni de ekleyerek Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağını söylemektedir. Taşeron sistemini kaldıracağını söyleyen Demirtaş, en başta BDP’li belediyelerde bunu deneyebilirdi. Bazı illerde uzun yıllardır kendi partisinin belediye başkanları olmasına ve Parti genel Başkanlığı yapmasına rağmen taşeron sistemini kaldırma girişimine şahit olmadık. Dolayısıyla kendi belediyelerinde Genel Başkan olduğu dönemde taşeron sistemine dokunmayan Demirtaş’ın, Cumhurbaşkanı olduğunda taşeron sistemini Anayasa mahkemesine götüreceğim demesi tipik yapılamayacak seçim vaadlerinden biri gibi görünmektedir.

Demirtaş, “insanlar arasında hiçbir ayrım yapmayan, herkesin haklarına, tercihlerine, özgürlüklerine saygı duyan bir devlet anlayışı hakim kılacaklarını” söylemektedir. Demirtaş açısından makbul olan Tüm Bel-Sen’in (KESK) üye sayılarıyla, öteki sendika olarak gördüğü Bem-Bir-Sen’in (Memur-Sen) üye sayılarını karşılaştırdığımızda çalışanların tercihlerine ve haklarına saygı duyulmadığını görürüz. 2014 yılı resmi verilerine göre BDP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde 613 Tüm Bel-Sen üyesi varken, Bem-Bir-Sen üyesi ve diğer sendikalara üye hiçbir çalışan yoktur. Hakkari Belediyesinde 105, Siirt Belediyesinde 118 Tüm Bel-Sen üyesi varken, Bem-Bir-Sen üyesi ve diğer sendikalara üye çalışan sayısı sıfırdır. Oysa uzun yıllardır Ak Partili olan belediyelerde çok sayıda Tüm Bel-Sen üyeleri vardır. Ankara Büyükşehir Belediyesinde 2091 Bem-Bir-Sen üyesi varken, Tüm Bel-Sen’in 868 üyesi vardır. Samsun Büyükşehir Belediyesinde 236 Bem-Bir-Sen üyesi varken, Tüm Bel-Sen’in 167 üyesi vardır. BDP’li belediyelerde çalışanların sendikal tercihlerinde tehdit edildiği iddialarını ortaya çıkan istatistikler desteklemektedir. “Tek devlet, tek bayrak ve tek millet kavramlarını Hitler’den kalma faşist dönemin dili ve sloganı” olarak gören Demirtaş, “tek sendika” dışında başka sendikalardan tek kişiye bile üye olma imkanı verilmemesini nasıl yorulmaktadır? Emekçilerin sendikal özgürlüklerini kullanmasında ve istediği sendikalara üye olabilmesinde şimdiye kadar bir şey yapmayan Demirtaş, bu nedenle de emekçilerin adayı olamaz.

Güneydoğu’da terör örgütü okul, baraj, karakol ve yol inşaatlarının yapıldığı şantiyeleri çoğu zaman ateşe vermekte çalışanları ise ya öldürmekte ya da rehin almaktadır. Burada aynı zamanda temel haklardan sayılan “çalışma hakkının” engellenmesi söz konusudur. Bir başka anlatımla emekçilerin çalışma hakkı terör örgütü tarafından engellenmektedir. Emekçilerin adayı olduğunu iddia eden Demirtaş’ın bölgede emekçilerin çalışma haklarının engellenmesi konusunda şimdiye kadar bir açıklamasına rastlamadık. Emekçilerin Cumhurbaşkanı adayının çalışma hakkının engellenmemesi hususunda şimdiye kadar bir şey yapmaması ve vaadlerinde bu konuya yer vermemesi emekçilerin adayı olamayacağını göstermektedir.

Mevsimlik işçiler Kürt değil mi?

Özellikle yaz mevsiminde Güneydoğu’dan ülkemizin birçok bölgesine tarım işçileri gitmektedir. Tarım işçilerinin çalışma şartları, barınma şartları, sağlık hizmetleri gibi konularda önemli sorunlar yaşandığı bilinmektedir. 24 Mart 2010 tarihli ve 2010/6 sayılı Başbakanlık Genelgesi’ne dayanarak hayata geçirilen METİP (Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi Projesi) hakkında neler düşünmektedir? Demirtaş’ın, neredeyse tamamı Kürt olan tarım işçileriyle ilgili adaylık süresince bir açıklama yapmaması Emekçilerin adayı olamayacağını göstermektedir.

Emekçilerin adayı olmak için onların temel sorunlarının çözümüne ilişkin politikaların olması gerekir. Demirtaş’ın emeğin temel sorunları konusunda yeterli politikası olmadığını görüyoruz. İşgücü piyasaları hakkında neler düşünmektedir? Kadınların işgücüne katılma oranlarını artırmak için neler yapmayı düşünmektedir? İşsizlik sorununu çözmek için hangi politikaları uygulamayı öngörmektedir? Sendikal özgürlükleri artırmak için ne tür tedbirler uygulayacaktır? Özellikle Güneydoğu’da çalışma hakkını engelleyen, farklı sendikalara yaşam hakkı vermeyen tehditleri giderecek hangi önlemleri alacaktır? Asgari ücret konusunda hangi somut adımları ve önerileri vardır? Gelir dağılımı adaletsizliğini giderecek ne tür politikalar öngörmektedir? Bu soruların cevabı verilmeden ve bunlara ilişkin politikalar geliştirmeden emekçilerin Cumhurbaşkanı adayı olunamaz.

Demirtaş, öyle görünüyor ki cilalanarak sol ve emekçilerin adayı olarak tanıtılmaktadır. Ancak emekçilerin adayı olmak iddiası sadece sol söylemleri kullanarak değil siyaset pratiğinde neler yaptığınıza ve hedeflerinize bakılarak anlaşılabilir. Bu çerçevede değerlendirildiğinde emek örgütleriyle ilişkileri, toplumun büyük yoksul-emekçi kitlesiyle iletişimi, siyaset pratiğinde kendi belediyelerinde çalışanlara karşı tutumları ve politikaları, BDP’nin hakim olduğu bölgede emekçilere uygulanan baskılar ve emekçilerin temel sorunlarına ilişkin bir politikasının olmaması, Demirtaş’ın emekçilerin adayı olamayacağını göstermektedir. Sadece bağlama çalmak güzel bir şey ama emekçilerin adayı olmak için yeterli değil.

tarkanzengin25@hotmail.com

Kaynak: http://haber.stargazete.com/acikgorus/demirtas-emekcilerin-adayi-olamaz-cunku/haber-920947


Bu haber toplam 708 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim