Türkçeyi Gündeme Almak

D. Mehmet DOĞAN

Elbette Türkiye’nin ağır gündem maddeleri var. Güneydoğumuzda ilân edilmemiş bir savaş içindeyiz. Doğu Akdeniz’de enerji kaynaklarının yağmasını durdurmaya çalışıyoruz.

İktisadî meselelerimiz bunlardan önemsiz değil. Müzmin müttefikimiz ABD ile başımız belâda. NATO’nun beyni ölmediyse de sağlıklı çalıştığı söylenemez… Bunlar tamam da sosyal bünyedeki tahribatı önemsiz mi sayacağız? Ailenin parçalanması, anneliğin değer kaybetmesi, aidiyet ifade eden unsurların ortadan kalkması, sokağın, mahallenin, semtin yok edilmesi…Şehir kimliklerinin buharlaşması. Ya maarif reformunun gecikmesinden doğan ağır meseleler? Bunun derecesini okullarda Atatürk resimlerine tapınmaya kadar varmasından çıkarabiliriz. Kültürel alanda ekonomik durgunluğu sollayan durağanlık, hatta donukluk… Biz yok saysak da dil meselesinin kendini bir şekilde hatırlatıyor. Orta öğretimde çocuklarımız okuduğunu anlayamıyor. Bu uluslararası tescilli bir mesele. Orta öğretimdeki problemin yüksek öğretimde daha da ağırlaşmadığını kim iddia edebilir? Anlı şanlı akademisyenlerin yazma kabızlığı ve yazdıklarının Türkçeliği?

Dilde çözümü bulmuş da sayılabiliriz: Son olarak DTCF’de Felsefe bölümü İngilizce öğretime geçmiş! Toptan İngilizceye geçersek, kısa zamanda kesin çözüme ulaşabiliriz. Bir eski İçişleri bakanına göre burası Türkiye değil “Turkey”! Öyleyse öğretim dilimiz neden İngilizce olmasın? Türkiye’de bir tane DTCF (Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi) var. Bu isimlendirmede vurgunun “dil”e olduğunu anlayamıyor muyuz acaba? Dile, yani Türkçeye… Şimdi bu mütefelsiflere sorsak atatürkçülükte zirvede dolaşırlar. Bu işler lâfla olmaz, uygulama ile olur. Dille ilgili kafa karışıklığı üzerine yazdık, iki gün önce: Türkçe üzerine aykırı sözler. İki akademisyenin farklı görüşlerini yansıtarak. İsim geçirmemeye dikkat ettik ki mesele şahsileşmesin diye. Türkçe konusunda iyimserliğini ilan eden Nureddin Demir Hoca, kendini ifşa etti, sözlerinin arkasında olduğunu yazdı. Nureddin Demir, değer verdiğim bir hocadır. Ben de hocanın sözlerinin arkasındayım, fakat ikinci bölümünün! Mesele bizim meselemiz, hepimizin meselesi. Ne diyor Hoca? Metin oluşturma (yani yazma) sorunu var, hata üniversitenin dilcilerinin bile… Demek ki ortalık pek de güllük gülistanlık değil. Sadece yazma sorunu mu? Konuşma sorunu yok mu? 

Devamı: https://www.maarifinsesi.com/turkceyi-gundeme-almak/

Bu yazı toplam 87 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim