• İstanbul 14 °C
  • Ankara 18 °C

Türkiye Yüzyılı Türkçe’nin de yüzyılı olmalı

Türkiye Yüzyılı Türkçe’nin de yüzyılı olmalı
Milletin yaşaması dilin varlığına, devletin gücü dilin gücüne işaret eder.

 Dilin yaşaması, güçlenmesi ve uluslararası ortamlarda kabul görmesi içinse o dille ilmî ve kültürel başarılar elde edilmesi, teknoloji ve içerik üretilmesi, hatta bu alanlarda öncü olunması şarttır.

Prof. Dr. İdris Nebi Uysal / Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Öğretim Üyesi

Dünya, mühim hadiselerin yaşandığı bir seneyi daha geride bıraktı. Salgının seyri, aşı tartışmaları gibi bir önceki yılın bakiyesi niteliğindeki sorunlarla girilen 2022; insanlığın Rusya-Ukrayna Savaşı, enerji krizi, tahıl koridoru gibi hepsi Dünya tarihine geçen ciddi sorunlarla mücadele etmek durumunda kaldığı sancılı bir döneme sahne oldu. Bu olayların etkisinin bir süre daha devam edeceği muhakkak. Bunlara yeni yılda başkalarının eklenmesi de muhtemel. Zira her yeni başlangıç; yeni fırsatlar, gelişmeler olduğu kadar yeni sorunlar, krizler de demek. İnsanlık tarihi bunun örnekleriyle dolu.

TOPLUMUN YAPITAŞI

2023 ise genelde Türk tarihi, özelde Türkiye için özel ve önemli bir yıl olacağa benziyor. 28 Ekim 2022 Cuma günü Ankara’da Sayın Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan tarafından tüm dünyaya ilan edilen vizyon belgesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutlayacağı 2023 senesi ile bununla birlikte başlayacak olan ikinci yüzyılı daha önemli ve değerli hâle getirdi. Belgede “Türkiye Yüzyılı”nın özünü, ruhunu ve felsefesini ortaya koyan kavramlar şunlardı: Sürdürülebilirlik, huzur, başarı, güven, istikrar, üretim, verimlilik, güç, dijital, iletişim, bilim, kalkınma, değerler, haklılık, şefkat, istiklal ve istikbal.

Bilindiği üzere devlet; adalet, emniyet ve eğitim başta olmak üzere çeşitli yönetim organlarının meydana getirdiği bütünü ifade eder. Bu mekanizmanın temelindeyse toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasi yönden örgütlenmiş insan topluluğu, yani millet vardır. İşte Türkiye’yi gelecek yüzyıla taşıyacağı düşünülen vizyon belgesindeki her mefhum, “devlet” adı verilen o büyük yapının asli unsurları, ona hayat (anlam) veren “millet”in temel değerleri ve çağın gerekleri dikkate alınarak titizlikle belirlenmiş. Hepsi tek başına büyük anlam taşıyan bu kavramlar, beraberce düşünüldüğünde birbirini tamamlayan, sistemin işleyişine ve bekasına katkı sağlayan birer güç olarak öne çıkıyor. Bu felsefenin teşekkül ve tezahüründe ise toplumun yapıtaşlarından biri olan dil var. Zira dil, herkesin bildiği üzere, yalnızca bir iletişim aracı değildir. Düşünmeyi sağlayan ve geliştiren, onun sınırlarını genişleten, onu somut bir ürün durumuna getiren dildir. Unutmayalım ki üretimin, kalkınmanın, bilimin, yeniliğin, başarının, geleceğe yürümenin yolu düşünmek ve onu zengin bir dille ifade etmekten geçiyor.

Devamı: https://www.yenisafak.com/dusunce-gunlugu/turkiye-yuzyili-turkcenin-de-yuzyili-olmali-4501093

Bu haber toplam 480 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim