“Türkiye Yüzyılının muhasebesini ve müzakeresini iyi yapmamız gerekir”

Üniversiteli gençlerin büyük ilgi gösterdikleri söyleşide önemli değerlendirmeler yapan Arıcan yaptığı konuşmada, “Türkiye Cumhuriyeti’nin yüz yılındayız. Buna şahitlik ediyor olmak çok kıymetli. Aslında bunun muhasebesini, mütalaasını ve müzakeresini yapmak gerekir. Her kavramın ayrı hassas bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor.” dedi.

Özellikle felsefe yapmanın, felsefe oluşturmanın bir düşünceye bir tefekküre ait fikir geliştirebilmenin her şeyden önce kavramlarla mümkün olduğunu belirten Arıcan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kelimelerle, kavramları doğru içeriklendirmek, doğru tanımlamak gerekir. Bununla oluşacak bir fikriyat bu kavramlarla oluşan felsefe sonra bu bir düşünceye dönüşecek. Bir fikir bir araştırmaya, edebiyata dönecek. Edebiyatta aslında dille, kelimelerle, kavramlarla yapılıyor.

Burada konuşulan birkaç kavramımız var. Türkiye’nin yüzüncü yılı demekle Türkiye Yüzyılı demek. İki ayrı kavramımız var aslında. Türkiye’nin yüzüncü yılı Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923’ten 2023’e kadar yüz yıllık bir kesiti dile getiriyoruz. Böyle bir kullanımda olabilir. Nerede ve ne için kullandığımıza bağlı olarak eğer biz 1923’ten itibaren bugüne kadarki fikir, düşünce, bilim, sanat, edebiyat, spor, kültür ve hayatın her alanına ait bir başlığı bir bahsi konuşuyor olabiliriz. Cumhuriyetin 100. yılı da diyebiliriz. Bu çok spesifik bir tarihi, bir kesiti ifade ediyor. Bunun dışında “Türkiye Yüzyılı” diyoruz. Bu kavramın daha kuşatıcı olduğunu düşünüyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletimiz 1000 yılları aşan devlet geleneğimizin müktesebatımızın fikir düşünce kültür hayatımızın bir devamı. Aslında 1923’te yönetim biçimi değişikliği oldu ama devlet geleneğimiz devam etti. Selçuklu da Osmanlı da bizim devletimiz. Dolayısıyla Türkiye Yüzyılı dediğimizde aslında bu bin yıllık devlet geleneği ile devam eden tüm birikimleriyle kültürüyle, edebiyatıyla, sanatıyla, fikriyatıyla zaten biz Anadolu’da bin yılı aşkın varız. Türkiye Yüzyılı ifadesiyle aslında Anadolu’daki tüm o birikimlerimizi kastediyoruz. Ben Türkiye Yüzyılı kullanımını genel anlamda daha doğru bir kullanım olarak görüyorum.”