• İstanbul 12 °C
  • Ankara 4 °C
  • İzmir 16 °C
  • Konya 5 °C
  • Sakarya 9 °C
  • Şanlıurfa 16 °C
  • Trabzon 15 °C
  • Gaziantep 10 °C
  • Bolu 7 °C
  • Bursa 11 °C

Türkler niye Hanefî oldu?

Türkler niye Hanefî oldu?
''Sahn-ı Semân’dan Dârülfünûn’a Osmanlı’da İlim ve Fikir Dünyası'' sempozyumunda üçüncü oturumun üst başlığı 'fıkıh'tı. Fikret Karcic ve Yunus Apaydın da konuşmacılar arasındaydı. Sadullah Yıldız notlarını aktarıyor.

19-20 Aralık hafta sonunda Zeytinburnu Belediyesi ve İstanbul Üniversitesi işbirliğiyle, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde “Sahn-ı Semân’dan Dârülfünûn’a Osmanlı’da İlim ve Fikir Dünyası-Âlimler Müesseseler ve Fikri Eserler” adıyla düzenlenen sempozyumun üçüncü oturumun üst başlığı “fıkıh”tı.

Hanefî mezhebi Bosna’ya nasıl geldi?

Başkanlığını Prof. İbrahim Kâfi Dönmez’in yaptığı oturumda ilk olarak, Saraybosna Üniversitesi’nden konuşmacı olarak katılan Prof. Fikret Karcic’i dinledik. Karcic, “Hanefî Mezhebi Bosna’ya Nasıl Geldi? Hasan Kafî Akhisarî’nin Silsilesi Üzerine Bir Yorum” başlığıyla yaptı sunumunu.

Öncelikle neden Hasan Kafî Akhisarî’yi seçtiğini açıkladı Fikret Karcic. 16. asırda Bosna’da yaşamış en seçkin ilim adamlarından biri olduğunu söyledi onun. Yüzyılın son on yıllarında yaşıyor Akhisarî ve 17. asır başlarında da vefat ediyor. Esasen üç Akhisarî biliniyor tarihte; Bosnalı olan dışında bir de Arnavut ve Türk olanlar var.

Akhisarî, Usulü’l-Hikem fi Nizami’l-Âlem başlıklı bir eser kaleme almış. Zamanının en iyi âlimlerini Mekke’de gördüğünü de söylediği eserinde, Ebu Hanife’den Peygamber Efendimize uzanan silsile içinde 24 ilim adamını zikretmiş. Coğrafî olarak tasnif edilen bu kişiler dört başlık altında incelenmiş kitapta. Irak’ta iki, Maveraünnehir’de on iki, Mısır ve Suriye’de üç, Anadolu ve Avrupa’da yedi âlim zikredilmiş.

“Bu bölgeler İslamî bilginin Hanefî âlimler yoluyla doğduğu topraklardan yani beşiğinden, Müslüman dünyanın kuzey batısına nasıl yayıldığını ve aynı zamanda dârü’l-İslam’ın 6-16. yüzyıllardaki içsel dinamizmini bize gösterir.” Hanefî mezhebinin Irak’tan İran yoluyla Maveraünnehir’e ulaştığını belirten Karcic, burasının aynı zamanda fıkıh okulunun birkaç yüzyıl boyunca da merkezi konumunda bulunduğunu söyledi, 12-13. yüzyıllarda Hanefî mezhebinin en meşhur yazarlarının da Maveraünnehirli olduğunu ekledi. 10. asırda Maveraünnehir’in de yoğunluk merkezinde olan Semerkant-Buhara hattında Maturidî kelam okulu gelişince bunun doğal sonucunun ise Hanefîlik ile Maturidîlik arasındaki ilişkinin doğması olduğunu ifade etti.

Devamı: http://www.dunyabizim.com/Manset/22564/turkler-niye-hanef-oldu.html

Bu haber toplam 3332 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim