Fahri Balcı’nun yönettiği programda “Ankara’nın Kültürel Mirası” hakkında konuşan Arıcan, görünen ya da anlatılan Ankara’nın çok ötesinde şehrin bilinmeyen bir çok dönemini ve yönünü anlattı.
Cumhuriyet döneminden önce de jeopolitik konumu gereği Ankara’nın Anadolu'nun önemli bir ticaret merkezi olduğunu söyleyen Genel Başkan Arıcan, “ Yetişmesi için en uygun coğrafi şartları Anadolu'da, Ankara ve çevresinde bulan Tiftiğiyle ünlü Ankara keçisi, Tiftik yetiştiriciliğinde uzmanlaşan Ankaralılar eliyle ticaret metası olarak değer kazandı. Tiftik sadece ülkemizde üretildi ve uzun yıllar dünyaya satıldı.” dedi.
Konuşmasında Ankara'nın manevi mimarı Hacı Bayram-ı Veli’ye değinen Arıcan, “Hacı Bayram-ı Veli, II. Murad’ın takdir ettiği büyük bir zat; kendisinin değil de oğlunun İstanbul’un fatihi olacağı müjdesini kabulleniyor. Sonrasında oğlu genç hükümdar bu müjdeyi kuvveden fiile geçirmek için İstanbul’u ilk hedef olarak seçiyor.” diye konuştu.
“Ahiliğin temel prensibinin birlik, dirlik, üretim ve adilce paylaşım” olduğunu vurgulayarak Ankara Ahileri hakkında da bilgiler veren Arıcan; “Ankara Ahîler eliyle Türk ve Müslüman mührü vurulmuş bir şehrimiz. Ankara’nın her bir taşında her bir toprağında bir Ahîlik izi vardır. Bizim bu şurada derdimiz şuydu; biz geleceği ahilikle nasıl bir bağ kurabiliriz. Çünkü Ahilik dünya sistemini değiştiren bir modeldir. İnsanı yaşatmayı insanlığı yaşatmayı hedefleyen Ahilik; Çok özgün bir model. Hayatın içerisinde var olarak üretim yaparak yenilik yaparak bunu uyguluyor. İnsanı inşa ediyor.” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.