Öğretmenleri bu kadar çeşitlendirmenin ne gereği vardı hala anlamış değilim.
Türkiye'de herhangi bir konuda iyileştirme yapılmadan önce oluşan heyecan ve umut maalesef iyileştirme adına atılan adımlardan sonra devam etmiyor.
İyileştirme adına atılan adımlar sonradan bazı sıkıntılara neden olunca bu sefer de ortamı karamsarlık atmosferi sarmalıyor. Bunun son örneğini “Öğretmenlik Meslek Kanunu” sürecinde yaşadık.
Öncelikle öğretmenleri bir darbe ürünü olan 657 sultasından kurtaracak mı diye beklemiştim ama belli ki o konuda hala kat edilmesi gereken çok mesafe var.
Düşünün, öğretmenler, uygulamada olmasa bile resmi olarak hâlâ kılık kıyafet yönetmeliğine tabidir. Bu konuda dahi düzenleme yapılmamış bir kanundan bahsediyoruz.
Dolayısıyla mevcut kanun,aday öğretmenlik, öğretmenlik, uzman öğretmenlik, başöğretmenlik ve 3600 arasına sıkıştırılmış bir kanun görümünde. Kısacası 2018 yılından beri üzerinde çalışılan meslek kanunu daha kapsamlı olmalıydı.
Devamı:https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/uzman-ogretmenlik-ve-basogretmenlik-meselesi-995/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.